Caner ÖZTÜRK... Öztürk ailesinin en küçük oğlu. Üç abisinin de evli olması sonucu tüm oklar kendisine yöneltilmiştir. Özellikle en küçük abisi Alper'in ailesinden habersiz, gizli bir evlilik yapması üzerine annesi Caner 'de tüm ipler onun elinde, kontrol kendisinde olsun istiyor ve işler bu noktada sarpa sarıyor.
Melek Hanım büyük oğullarında yaptığı gibi gelinlerini kendisi seçmek, oğluna yaraşır bir kız bulmak istiyor. Bu konuda da oldukça ısrarcı...
Yalnız atladığı bir nokta var ki, küçücük, minnacık bir şey: CANER EVLENMEK İSTEMİYOR!
Annesinin baskısından ise oldukça sıkılmış durumda. İkisinin girdiği amansız mücadeleyi kim kazanacak?
Eğlenceli bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
"Evlilik bence bir çeşit kumar gibi. Hayatının en büyük kumarı diyebilirsin. Tüm paranı, varını yoğunu yatırıyorsun ve oyunun sonunda iki seçenek var. Kazanmak ya da kaybetmek... Herkes kazanmayı ister ama o oyunu asıl heyecanlı yapan kaybetme payının da olması değil midir?"
#1 romantikkomedi=10.04.2021
Tolstoy der ki ; "tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.." Bu muhteşem hikayeye de şehre bir yabancı geldi. Çok yabancı... Herşeye... Herkese...
Uğur ve Melikenin de hikayesi böyle başladı. Yeni mezun idealist bir teğmen sınır bir karakola atandı. Farklı ideolojik fikirleri yüzünden ordan oraya savrulan bir kız bu sefer farklı bir taşa çarptı.
Çok farklılar ama aynı nokta da buluşmak için bir çok şeyden feragat etmeye hazırlar.l
.
- Heves ettiğin şu dağlar iki kişinin karşılıklı konuşmasına bile izin vermiyor işte...
- Beni neden önemsiyorsun?
- Kaybolup gitmeni istemiyorum Melike!!