Gök esintisi ve Kum tanesi, ebedî olmak için bütünleşiyor, şarkı söylüyordu.
Gök esintisi kasırgaya dönmemek için çabalıyor ve hep hafif esiyordu.
Kum tanesi ufak olduğu için herkese aynı olsada, Gök esintisine hep diğer tanelerden daha fazla parlıyordu.
Selamladı yer yüzü onları, sarıldı içinede var edilenlerle. Bir yıldız kaydı esintiyle birlikte, kum tanesi parladı, öyle çok parladı ki yıldız yanında sönüktü artık.
Yıldız parıltısına dayanamayıp öfkesinden patlamıştı belki de.
Sen bu defa bir kar tanesi değil kum tanesi ol, konma! Kar ış rüzgarıma.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."