Karanlıktan Gelenler

HİKAYEDE Kİ YERLER GERÇEKTİR GİDİLİP GEZİLEBİLİR.

Özet;
Tükenmişlik sendromu yaşayan yazarımız yazacak bir şeyler bulmak için geçmişte yaşanan olayları araştırmaya başlamıştır. Ailesinde ve kendisinde hiçbir hastalığı olmayıp ta uykusunda ölenler dikkatini çekmiştir. Ölenlerin yakınlarıyla konuşmaya gittiğinde bir efsane duymuştur; “karanlıktan gelenler” “karanlık yüzler” bir çok yerde yaşanmış fakat efsane isimleri farklı farklıdır. Yazar insanların kayıtlarına baktığında bir şey fark etmiştir. Bu insanlar uykuya daldıklarında her defasında ölüyordu. Bir televizyon programında söylediğinde kimseye kendini inandıramamakla birlikte deli gözüyle bakılmıştır. Yazarımız kendinin deli olmadığına herkesi inandırmak için biraz araştırma yapıp bilgi toplamak ve bunun kitabını yapmak istemiştir. Yazar olayların içindeyken aniden ortadan kaybolur. Yazarın yakın arkadaşı Derin Alaz’ı yatağında ölü bir şekilde bulur. Yapılan açıklamalarda Alaz’ın uykusunda öldüğü açıklanmıştır. Uykusunda ölümüyle insanlar içten içe şüphe ve korku duymaya başlar. Acaba ne olmuştu? Doktorlar bu ani ölümü stigmata olarak yani insanın içten içe bir şeyden öleceğine inanmasına bağlar fakat bu insanlar aslında ölmeyip astral seyahat yeteneğini en zirvede kullanmayı öğrenip uykusunda bilinçsizce seyahat eden ve bedenini kaybeden insanlardır. Bu ruhlar başka bir boyuta geçmiştir. Her canlıyı görebilmektedirler karanlıktan gelenlerden kaçmaları ve bedenlerine geri dönmeleri gerek...