Sadece benim yanımda olmasını istedim.. Hata ettim galiba. O benim olabilirdi, ama sadece benim olamazdı. Bu doğaya aykırıydı bir kere. Ama aşık olmuştum işte, hayal gücü iyice genişliyor insanın aşık olunca. Sıradan bir aşk hikayesi gibi başladı bizimki, ama hikayemizin tamamını soracak olursanız; asla sıradan değildi, olamazdı da. Onun ve benim 'sıradan' olarak tanımlanacak olması, ancak aptalların tanımlayacağı bir şeydi. Çünkü bizim hikayemiz, bir mucizeden farksızdı. Hatta ne var biliyor musunuz? Bizim hikayemiz 'gerçekten' mucizeydi.
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.