Tahta Kutu
  • Reads 15
  • Votes 6
  • Parts 1
  • Reads 15
  • Votes 6
  • Parts 1
Ongoing, First published Jun 23, 2020
TAHTA KUTU 

Dışarıda hayat var. Bir şekilde sen dursanda, hayat akıyor, dünya dönüyor. Sen üzgünsün diye kimse üzülmüyor. Herkes kendi için yaşıyor şu bencil, acımasız dünyada. 

Bir zaman sonra, bir şekilde sende ayak uydurmaya başlıyorsun. Deniyorsun en azından yada öyle gözüküyorsun dışardan.

Ben ise kapalı kaldım bir kutuda, dışarısı gözükmüyor ama ben çizdim o kutunun etrafına gökyüzünü, denizi, Galata Kulesi'ni, Kız Kulesini, Taksim Meydanı'nı veya ben çizdim o vapuru, o kutuya. 

Şu yanlız kaldığım dünyada kendi yolumu bulmaya çalışıyorım o kutunun içinde. Bir el yok uzanan. Kimse yok etrafımda, o simitçiden ya da hergün aynı metrobüse bindiğim o yaşlı admadan, galatanın yukarısında ki çalışan hademenden başka. Ama dert anlatmak için ihtiyacım yok kimseye artık. Kendi kendime anlatma yolu buldum bir şekilde. Zaten insana dert anlatılmaz. Git köpeğe anlat, kediye anlat ama insana anlatma. 

Boğuştuğum bu siyah okyanusla, arkadaş oldum ben. Boğulmuyorum artık. Ordan oraya sürükleniyorum sadece. Gülemiyorum bir şekilde. Ağlayamıyorum da, sanki hislerim onda kalmış gibi. O gittiğinde almayı unutmuşum ondan hiselerimi gibi. 

Bırakın bir daha sevmeyi, birdaha gülemiyecekmişim gibi. Sahte gülücükler değil, onlar bende hep vardı. Ben gerçekten gülmekten bahsediyorum. 

Çok fazla kayıp verdim; bütün arkadaş sandıklarım. Sonra sevdiğim adam. Hayır hayır o ölmedi, ama ellerimden kayıp başka birine gitti. 
Onunla beraber bende gittim. Bendensel olarak değil,ruhsal olarak gittim. 

Ve de varlığını hissetmediğim ailem, senlerdir yurt dışındalar, annelik ve babalığı para vererek çoçuklarını okutmak zannediyorlar, ne yazık. 

İşte bu yüzden, bu şehirde tekim. Elimden herkesi aldı İstanbul... 

Bunca şeye rağmen büyüdüm. Üniversite mezunu ve artık tam olarak bir psikiyatrist oldum. Pisgolojisi bozuk bir psikiyatrist. His
All Rights Reserved
Sign up to add Tahta Kutu to your library and receive updates
or
#2tahta
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
37 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Aşk'a Direniş  by Jutenya_
44 parts Ongoing
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevdi ve sevdiği adam için ailesini herkesi karşısına aldı. Adam çok sevdi... Sevdiği kadın için ölüme gider gibi Karadağlı konağına girdi. Tüm olumsuzluklara rağmen ikisi el ele tutușup herkesi arkalarında bırakıp çıktılar. Aradan geçen 3 yıl sonra hüküm verildi. Ağanın soyu devam etmeliydi ve Keje üstünde ki beyaz gelinlikle... Düğünlü davul zurnalı bir şekilde Mirakan konağına giriş yaptı. Heja aklını yitirdi göğsü sıkıştı... Hayır kocası onu seviyordu yapmaz dedi. İnsan gözüyle gördüğüne kalbiyle inanmak istemiyordu. Heja inanmak istemese de her şey bütün gerçekliğiyle ortadaydı. Mirakan konağında acı bir gerçek... Kuma! Bu kitapta Amed'e nam salmış güçlü ve asil kadın Narin Karadağlı var. Ben hem okuyacağım, hem de sevdiğim adamla evleneceğim deyip töreye aşirete baş kaldıran Narin Karadağlı var. Bu kitapta sevdiği adam için herkesi karşısına alıp, ihanete uğrayan Heja Karadağlı... Bir kadının en güçlü isyanı. Bu kitapta sessiz çığlıklarını duyuramayan sevdiği adamın abisine eş giden Berfin Mirakan var. Ve bu kitapta sevdiği kadın için herkesi karşısına alan sabrın sadakatin en güzel hali Ömer Mirza Karahan var. Heja güzelliği cesareti ve asiliği ile Amed'e nam salmış kadın! Ağir yakışıklılığı bastığı yeri titreyişiyle Heja'nın kalbini fethetmiş adam! Hazar Karadağlı sevdanın en güzel tonu... Sevdiğim kız mutlu olsun varsın bensiz nefes alsın diyen genç yağız bir delikanlı. Onun mutluluğuyla bende nefes alırım diyen bir adam. Mirakan konağına düşen bir ateş kuma gelen Keje Mirakan... senin yapamadığını ben yapmaya geldim dedi, karşısında ki kadını yaktığını bilerek. Bastığı yer alev alıyordu. Kurgunun t
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
57 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
SARRAF cover
Aşk'a Direniş  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
Berdel +18 cover
İMDADIM cover
Kara Gül  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) cover

GECENİN İZİ

37 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....