Yağmurlu bir gündü onu gördüğümde, soğuktan kızaran minicik burnu ve yağmurdan ıslanmış bal rengi saçları.. Şapşal şapşal bakınıyordu etrafına bir şeyler mırındalınıp duruyordu. Sesini çok alamasamda sanki şey gibi.. Ağlıyordu. Yanına gidip gitmemekle arasında kalmıştım ama erkeklikiç güdüm gitmemde ısrar ediyordu ve bir karar verdim yanına gitmek için ilerledim. Ceketimin cebinden çıkardığım mendili ona doğru uzalttım ve şöyle seslendim; 'Ağlamak için çok güzel değil misiniz?'All Rights Reserved
1 part