Önümdeki salatayı yaparken aklım hala Baran'daydı. Burak'la konuşurken benim için 'bana ait' demesi kalbimin deli gibi atmasına sebep oluyordu. Banyonun kapısı açıldığında kalbim sanki mümkünmüş gibi daha hızlı atmaya başladı. Adım sesleri yaklaştığında yanıma geldiğini anladım. Elini belimden geçirip karnıma koyduğunda elimdeki bıçağı yerine koydum. "Kaç saattir bi salatayı yapamadın mı aklın nerde acaba " Boynuma bıraktığı ıslak öpücükle tamamen kendimden geçtiğimde ani bi hareketle kendine çevirdiğinde afallamış bi şekilde yüzüne bakıyordum. "Ya da kimde mi desem. " Yüzüne anlamamış bi şekilde baktığımda yüzündeki mutluluktan uzak sinsi gülümseme ürkmeme yol açtı "Ne ben kimseyi düşünmüyordum neden öyle dedin" Biraz daha gülümsediğinde gözlerinin seğirdiğini gördüm. "Ali, Ali'yle konuştuğunda baya gözlerinin içi gülüyordu. Bugün onunla okadar kalabalıkta beni hiçe sayıp gülüşecek kadar cesareti nerden buldun çok merak ediyorum açıkçası. O püştün kuzenim olmasına mı yoksa ailemin orda olmasına güvendin emin değilim. " Kahretsin görmüştü işte. Oysaki bi anlık bişeydi. Bi kaç saniyelip samimiyetten uzak bi gülümseme. Gözlerine korku içinde bakarken bi şekilde kendimi aklamaya çalışıyordum. "Baran yemin ederim öyle bişey değil. Dediği bişeye güldüm sadece cevap bile vermedim. Sade-" "Şşş tamam sakin ol sadece şunu sormak istiyorum. Bundan sonra ikinizin bir araya gelmesi pek mümkün değilya hani, o püştu komalık olana kadar dövüyüm mü, yoksa senin çıkabileceğin tek yer balkon mu olsun" Dehşet bi şekilde gözlerine baktığımda cümlesinin ne anlama geldiğini sonradan anladım. Azımı açtığımda sözümü kesti. "Seçim senin bekliyorum "Creative Commons (CC) Attribution