"Seni buraya,bunca yıldan sonra döndüren nedir abi?"
Mustafa karşısında oturan abisine bakarken,Kabir derin düşüncelerinden çıkıp gözlerini Mustafa'nın gözlerine dikti.
"Keje," dedi acı dolu sesi ile."Onun için döndüm."
"Keje delirdi abi.Sen onun tecavüze uğradığını öğrenip bu şehiri terk ettin edeli,Keje delirdi.Babası onu evlatlıktan reddedip eve almadı.Şimdi eski püskü bir evde kalıyor, saçı başı dağınık, komşular yemek verirse yiyor,vermezse yemiyor.Keje hayatını çoktan bitirdi abi,şimdi karşısına çıksan bile,seni hatırlamayacaktır.Durumu o derece kötü..."
"Onda açtığım yaraları kapatabilir miyim?"
"Kapatamazsın," dedi Mustafa kafasını her iki yana ağır ağır sallarken."Onda o kadar derin yaralar açtın ki sen,ne kadar uğraşsan,fayda etmez..."
Masada bakışmalar oluyordu, birinin söze girmesi için herkes birine kaş göz yapıyordu. Sevda, Şirin'le ilgileniyordu, o yüzden fark etmiyordu ki zaten hiçbir zaman da onların işine karışmazdı.
"Sevda" dedi halası.
"Efendim hala."
"Kızım şey" deyince bunu nasıl söyleyeceğini düşündü. "Sana görücü gelecek" dedi. Sevda bunun da diğerleri gibi olacağını sanıyordu ama işin rengi değişikti.
"Hı"dedi Şirin'in ağzını silerken.
" Gökmen Bey için "deyince Sevda durdu. Başını ağır ağır halasına döndürdü.
" Ama o zaten evli "derken itiraz edeceği bir durumda olduğunu sanıyordu ama bilmiyordu ki büyükler karar vermişti.
" Öyle, öyle de biliyorsun Gökmen Bey çok zengin. Üç çocuğu var sadece. "
Üç çocuğu, bir eşi var sadece!
" Ben - "dedi korkarak. Ona fikrini sormuyorlardı, ona sadece olacağı söylüyorlardı ve sanki itiraz etmeye hakkı varmış gibi bir de bunu söylemeye çekiniyorlardı. Amcalarına baktı ve gördü ki herkesin aklına yatmış.