"Boğulan ruhumdu, katledilen çoçukluğum.." Tik, tak, tik, tak.. Tik, tak, tik, tak, tik, tak.. Hayat mı duruyordu? Yoksa kendini bilinmez boşluğamı sürükleniyordu? Bilinmez bir yaşam, bilinmez..bilinmez bir korku..! Ya hayat onun için acımasız ise? Ya hayat onu çıkmaza sokmuş ise? Kadın bilinmez yere sürükleniyordu. Beyni ona emir verip bilinmeyen uçurum kenarına sürüklenirken kadın kahkaha atıp aklına engel olmadığı için nalet ediyordu. Kahkahları dağlar arasında yankı yapıp tekrar kendi sesi ona erişirken, kadın daha gür kahkaha atmaya başlamıştı. Delirmişti..! Sıyırmıştı..! Durduramıyor hal ve tavırlarına. Gözlerinden daha fazla yaş akmaya başlayınca sinirle yanaklarını sildi. Kollarını iki yana açıp kafasını göğe kaldırdı. "Boğulan ruhumdu, katledilen çoçukluğum.." ___________________________________________ 'Siyahın çoçuğu, beyazın düşmanıydı o..' ___________________________________________ 'Geçmişin karanlığı ile boğulan bir ruh..' Başlıyalım mı?.. ŤŰM HÁĶĻÁŔ ŚÁĶĻÌĐÌŔ¡..