Fener Sokak [1/2]
  • Reads 8,945
  • Votes 499
  • Parts 33
  • Reads 8,945
  • Votes 499
  • Parts 33
Complete, First published Jun 28, 2020
Burası bizim sokağımızdı işte, doğup büyüdüğümüz, ağlayıp güldüğümüz yerdi burası.
Fener sokaktı......

[21.07.2020] #fener 1. 

[21.07.2020] #zeyn 1.

[04.01.2021] #Anar 1. 

[19.11.2021] #ironik 1.

NOT: Reynmen ve Baturay hariç bu hikaye tamamen gerçektir...
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Fener Sokak [1/2] to your library and receive updates
or
#122yaşam
Content Guidelines
You may also like
Ateş'in Kızılı by yagmurryabalak
16 parts Ongoing
Düzenleniyor! "Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa benim sana olan sevgimdir." Gözlerinde ki sevgi parıltıları elimi ayağıma dolaştırıyordu. Çakır rengi gözleri yüzümün her santiminde dolaşıp tekrardan gözlerime değindi. "Sen gidersen sesin gider, kokun gider, yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer ve gecem biter." Ellerimi göğsüne vurdum. "Adımı bilme! Nefesimi takip etme! Duygularımı okuma! Sevme! Bilme! Tanıma beni!" Boğazım yırtılırcasına bağırırken yumruklarımı göğsüne geçiriyordum. Bileklerimi tutup yüzüme doğru yaklaştı. "Görmeyeyim seni... Bilmeyeyim adını, nefesini takip etmeyeyim ama unuttuğun bir şey var..." Burnumu sertçe çektim. "Neymiş o?" Huzurlu bir gülümseme sergiledi. "Seni sevmekten vazgeçmem." "Pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim." Dolu gözlerimle, ifadesiz suratına ardından gözlerine baktım. "Ne gibi kızıl?" Daha fazla tutamadığım büyük bir damla yaş, yüzümde yolunu çizip akarken gözleri damlayı takip etti. "Seni tanımamak gibi..." O zaman ilk defa suratında ki ifadeleri gördüm. Hüzün vardı gözlerinde, yakışıklı suratı çökmüş, gözlerine yaşlar gelmişti. Ağlayacak mıydı...? Ellerini omuzlarıma koydu, hafifçe ağırlığını bana verirken üstüme eğildi. "Ne yaparsan yap ensemde olacağım. Her bir saç telin benim. Her bir zerren benim. Sen, sen olduğun sürece ben de senim. Sen de bensin, Kızıl." ** Başlangıç Tarihi: 21.02.2020 Yağmur Yabalak.
BATAKLIK ÇİÇEĞİ  by raaltay
24 parts Complete
-TAMAMLANDI- Bizim için yazılmış kaç son var bu hayatta? Yaşamanın; nefes almak, köprü altlarındaki tekinsiz tiplere paçayı kaptırmamak, gazete köşelerinde ek iş aramak ve çikolata paketlemek sandığım bir döneminde en yakın arkadaşımın kaybıyla hayatımda içi dolmayan bir boşluk açıldı. Herkesin de beni bu boşluğa itmek için türlü sebepleri vardı. Farklı değildim, hiçbir zaman da farklı olmaya çalışmadım. Arby'nin Çikolata Dükkanı'nda rafların arasında dolaşan bir ambalajdan fazlası değildim. Sabah erken saatlerde rafların arasında kaybolur, gecenin bir vaktinde deponun bir köşesinde bulurdum kendimi. Ama yılbaşı gecesi bir yabancıdan aldığım Nilüfer çiçeği hayatımın dümdüz bir şekilde ilerleyen yolunu süsleyeceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Daha önce hissetmediğim bir soğukluk bedenimi sararken bir uğultu misali kulaklarımda yankılanan tek cümle şuydu: "Anddora'nın kaderi senin elinde." Ellerime baktım. Bunca zamandır yaptığı koli taşımak, fiş vermek, gazete dağıtıp çikolata paketlemek olan ellerim bir şehrin kaderini mi şekillendirecekti. Güldüm. Bir şeye en fazla ne kadar gülünebilirse o kadar. Gözlerimden yaşlar gelene değin. Ve fark ettim ki yalandan gülmek dünyanın en zor şeyiymiş. Şimdi karşımda bir sürü yüz, hep bir ağızdan yükselen tek bir cümle var, "Anddora'nın kaderi senin elinde." Bir; inandığım ve uğruna kendimi adadığım, bana doğuştan bağışlandığını sandığım şeylerin kökten değişimi bedenimden derimin yüzülmesi kadar can yakıcıymış. Ve iki; Anddora'nın neresi olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. "Bataklığın ortasında taç yapraklarını gururla sergileyen bir çiçeksin sen. Belki kirlenmen an meselesi ama mühim olan bu değil, mühim olan tüm saflığın ve zarafetinle bu bataklığa bir gün buranın da yeşereceğini göstererek umut olman."
SEHVEN by BeanMhicLeoid
11 parts Ongoing
DİKKAT! BU HİKAYEDE ŞİDDET VE +18 YETİŞKİN İÇERİK VARDIR HİKAYEYE KONU OLAN TÜM KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR -Biraz gerçek aile kurgusu, çokça yeniden doğuş hikayesi ....İnanmamıştı, inanmadığı dudaklarının alayla yukarı kıvrılmasından belliydi. Başımı önüme eğip yılların alışkanlığıyla ellerimi yumruk yaptım. İşaret parmağımla baş parmağımın etlerini ittiriyordum. Dağılmamalıydım, burada olmazdı, bu adam karşısında olmamalıydı! Bir el, elimi kavrayıp avuçlarımı açmaya zorladı, can havliyle elini kavrayıp titrek bir nefes aldım. "Tahir Bey!" diye sert sesiyle seslendi tuttuğum ellerin sahibi "Sizi anlıyorum, eminim bu durumu oldukça inanılmaz da buluyorsunuzdur ancak bunu çözmenin kolay bir yolu var" Karşımdaki adam koltuğunda otururken o kadar ulaşılmaz görünüyordu ki kendimi olduğumdan daha da düşük bir seviyede hissediyordum. Odasına girdiğimiz andan itibaren etrafa yaydığı güçle sinmiştim. "Anlıyor musunuz? 19 YIL SONRA BU SENİN KIZIN, HAYDİ DNA TESTİ YAPIN DİYEREK BİRİNİ ÖNÜNÜZE ATAN OLDU MU?! Olmadıysa beni içine sokmaya çalıştığınız bu saçmalık karşısındaki düşüncelerimi anlamanıza imkan yok beyefendi" Sözleri dizlerimin bağını çözmüştü sanki. Ellerim titremeye başlamıştı, zorlukla almaya çalıştığım nefes ciğerlerime ulaşmıyor gibi hissediyordum. Peş peşe yutkunmaya çalışırken hiç edilmiş ruhumu sözleriyle çöpe yollamıştı; "Kim sizi ve kimden peydah olduğu belli olmayan şu kızı hangi amaçla yanıma yolladı bilmem ama şimdi buradan defolup gidiyorsunuz! Saçmalıklarınızla uğraşacak sabır sınırımı çoktan aştınız" Baba bildiğim adam beni her anlamda parçalamış, yok etmeye çalışmıştı Tahir Soysal ise daha babam olup olmadığı belli bile değilken kalan sağlarımın canına kast etmişti Ben bu dünyanın gerçek anlamda piçiydim...
You may also like
Slide 1 of 10
Aşkın Bordo Tonu (TAMAMLANDI) cover
Ateş'in Kızılı cover
BATAKLIK ÇİÇEĞİ  cover
Asker Yareni! cover
AŞK-I CANHIRAŞ (Ölümsüz Aşklar Serisi) cover
EHVENİŞER cover
SEHVEN cover
strange family | taekook cover
Yalnız Çiçek|Texting cover
Zıt Kutup, Barış Alper Yılmaz cover

Aşkın Bordo Tonu (TAMAMLANDI)

107 parts Complete

Bir kız düşünün.... Doğduğu günden beri el üstünde tutulan ailesinin prensesi ayağına postallarını giyip dağda bir savaşçı olma hayaliyle ailesini bırakıp doğduğu şehri terk ederek hayallerinin peşinden koşmuştur. Annesinin süslü püslü elbiselerle donattığı dolabını geri de bırakıp postallar ve sade üniformalı bir hayata koşan ama defalarca düşen, defalarca hedefi ile arasına duvarlar örülen ama asla pes etmeyen bir kız düşünün. Peki bu kız hiç beklemediği anda hayatının aşkı ile tanışırsa....