Artık zevkten belime ağrılar giriyordu, kaç kere seviştiğimizi bilmiyordum ve bilmekte istemiyordum. Islak tenlerimizin üzerine yansıyan ayın eşliğinde birbirimizi zirveye çıkartırken bana tek bir soru soruyordu, verecek cevabım olmayacak bir soru. Bana asla inanmayacağı o soruyu canımızın yanmasını bile bile soruyordu. Islak dudakları dudaklarımın üstünde dururken içimdeki hareketlerini inlemelerimiz eşliğinde hızlandırdı. Ellerim benden bağımsız çizip kanattığım sırtından yatağa düşmüştü. Aldığımız zevkten öylesine yorulmuştuk ki nefes alamaz hale gelmiştik. Buna rağmen son nefes kırıntılarını tekrardan o soruya döktü. "Bana yalanına inandır Meran, bana..." dudaklarımın içine doğru haz dolu inilti bırakarak devam etti. "Bana aşık olduğunu söyle." Elini çeneme getirerek kafamı sabitledi. Ağzımı araladım, verecek cevabım olmasa da o konuşmamı engellemek adına içimde ki hareketlerini hızlandırdı. Nefesim kesildi, aldığım zevk öylesine yoğundu ki gözlerimi aralayamıyordum. "Sana aşığım Berhan." Dudaklarımdan dökülen sözcüklerle yüzünde acı bir tebessüm oluştu, hazla inledik, sıcaklığımızı akıttık birbirimize. Buna rağmen sabaha kadar durmadık. Yorulduk ama yine de aylardır birbirine hasret kalmış bedenlerimiz durmadı. Tekrar seviştik, sayısını hatırlamıyordum. En sonunda kendini üzerime bıraktığında nefes nefeseydik. Başı göğüslerimde alıp verdiği nefesler göğüs uçlarımın tekrar sertleşmesini sağlıyordu. Alay edercesine güldü ve ellerini kalçalarıma koydu. "Bu kadar iyi bir yalancı olduğunu bilmiyordum sevgilim." • • • • Kitap yeniden yazılmaya başlanmıştır! Kopyalanma ya da çalınma esnasında, gereği yapılır! Ağır cinsel ve şiddet içerikli sahneler içerir!
1 part