Kulakları sağır eden çığlıklarımız, ansiklopediler dolduracak söyleyeceklerimiz, bir fili ezecek bastırılmışlığımız vardı. Kimse bizi duymuyordu çünkü konuşamıyorduk; bilmiyorduk, anlamıyorduk çünkü yasaktı. Hayal edemiyorduk çünkü kendi dünyamızdan başka hiçbir imge canlanmıyordu gözümüzde, cahildik, saftık, korkuyorduk. Ailelerimiz fındık kabuğunu doldurmayacak sebeplerden öldürüldü, bilgi öğrenme isteği, fikir belirtme, konuşma ve daha nicesi. Kalbimizi yerinden çıkartacak bir korkuyla ama aynı zamanda bilgiye açlığımız ve kendimizi aşan şeyler öğrenme hevesimizle bir kulüp kurmuştuk Aelius liderliğinde, o biliyordu ve aydınlatıyordu. Bizim görmediğimizi görmüş ve yaşamıştı, bu engellerin sınırlarının dışında yaşamış ve bizim kısıtlı hayatımıza ışık tutuyordu.All Rights Reserved
1 part