Öğrendiğim çok şey oldu 27 yıl boyunca, mesela insanlara güvenmemeyi öğrendim, hayatın ne kadar acıtabileceğini öğrendim, ayakta durmayı öğrendim bir de.. duygusuzluğu öğrendim..
Öğrenemediğim de çok şey oldu, mesela hiç yıldızlara hayallerimi asamadım ben, uzun zamandır hiç gülmedim, hiç ağlamadım, hiç şaşırmadım, hiç korkmadım, uzun zamandır hiçbir şey hissedemedim... sevilmeyi de öğrenemedim çünkü hiç sevilmedim, bulutlara bakıp hiç gülümsemedim, Ayı izleyip geleceğimi hayal etmedim, gecelere bıraktım kendimi, karanlığa bıraktım, ben ben olmaktan çıktım belki de...
Merhaba, ben Kumsal Duru Karaca, okuyacağınız bizim hikayemiz...
Ben de çok şey öğrendim 27 yılda, mesela yalnızlığı öğrendim, acıyı öğrendim, terk edilmişliği öğrendim, gülmeyi unuttum bende çoğu zaman, yaşamla mücadeleyi öğrendim, sen de öğrenebildin mi? Yaşayamazken yaşamayı öğrendim..
Benim de öğrenemediğim çok şey oldu, gerçek bir sevgiyi öğrenemediğim gibi, gerçekten gülmeyi öğrenemediğim gibi, kime güveneceğimi bile öğrenemedim belki de, çok düştüm çok kalktım, çok ağladım az güldüm, fakat şimdi buradayım işte...
Merhaba, ben Elyas Yel ve okuyacağınız bizim hikayemiz...
İki kayıp ruhun hikayesi
***
"Işığımı kaybettim ben, karanlığımı aydınlatmak için ışığımı bulmam lazım..."
"Notaların hayat verdiği bir bedendim yalnızca..."
"İlham ararken seni buldum..."
"Gözlerin güzelmiş, kalbimi görüyorlar..."
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...