O'na
Aslında bu mektubu yazıp yazmama konusunda tereddüt içerisindeydim.
Büyük ihtimal bırakıp bırakmama konusunda da son ana kadar emin olamayacağım.
Buna gerçekten gerek var mı, bilmiyorum.
Öylece de gidebilirdim.
Ama senin aksine, ben arkada kalanları düşünmeden edemiyorum.
Belki doğru olan senin yaptığındır ama, artık bunların hiçbir önemi yok. Zaten bu mektubu okuyorsan, ben çoktan gitmişimdir.
Ve sen asla bunu değiştiremezsin. Değiştirebileceğin başka şeyler vardı, onları değiştirebilirdin ama bunu değil. Amacım kesinlikle sana vicdan azabı çektirmek değil, senin pişmanlık hissetmeni de istemem.
Belki de hepsi benim hatamdı.
Onca kötü günden sonra, onca fırtınadan ve acıdan sonra, hayatıma baharın geldiğine inanmıştım.
Baharı senin getirdiğine.
Yanılmışım.
Hiçbir zaman kolay bir yaşantım olmadı ama, en azından buna alışmıştım. Kötülüğe, üzüntüye, aşağılanmaya alışmıştım ve o şekilde yaşayıp gidebilirdim.
O güzel günlerin tadına varmasaydım eğer.
Yaşayabilirdim.
Ama şimdi eski yaşantıma dönemem. O cehenneme dönemem.
Belki de abarttığımı düşünüyorsun. Ben bunu her zaman yaparım.
Böyle düşünüyorsan, gizli yerimize git.
Bana ilk öpücüğümü verdiğin yeri, durduğumuz noktayı hatırlıyorsan, orayı kaz.
Bu kolay olmayacak, yanına kazmak için bir şeyler almayı unutma.
Orada, bu nottan daha fazlasını bulacaksın.
Kendinden daha fazlasını.
Mektubu burada sonlandırıyorum. Vedalardan hiç haz etmem, biliyorsun. Biliyorsundur.
Şunu da bilmeni isterim ki; senden hiçbir zaman nefret etmedim. Seni anladım, her zaman.
Ve ister inan, ister inanma hayatımın en güzel günlerini seninle geçirdim. En güzel anılarımı, seninle birlikteyken biriktirdim.
Son anı'mız hariç.
Keşke o son an, hiç yaşanmasaydı.
Ama yaşandı.
Yaptığın şeyin farkında mıydın, bilmiyorum.
Ama keşke olsaydın.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."