KIYI GÜNEŞİ
  • Reads 504,659
  • Votes 2,179
  • Parts 2
  • Reads 504,659
  • Votes 2,179
  • Parts 2
Ongoing, First published Jul 07, 2020
Elisa, on sekizine girdiği gün açlıktan, savaştan ve sağanak gibi yağan bombalardan daha fena bir şey olduğunu öğrendi;

Döneceğine söz verip dönmeyen bir adam.  

"Uyuduğum zaman açlığımı unutabiliyorum. O anlarda bombardımanın sesini bile duymuyorum. Sonra güneş doğarken, çıplak ayaklarımla sana koşuyorum ve Beyaz İnciyi kıyıya yanaştıracağın anı gözlüyorum. Buradayım, Vetnika Kıyısıyla birlikte utangaç kollarımı açmış seni bekliyorum."

Beyaz İncinin yakışıklı kaptanı Antoni Denis Porowski'nin gemisi bir daha Vetnika Kıyısına yaklaşmadı. 

Oysa Elisa, titreyen bakışlarıyla Antoni'nin acı yeşil bakışlarından bunun sözünü almıştı. 

Elisa umutsuz bir gündoğumunda, iskelede oturmuş ayaklarını suda yüzdürürken, bir geminin yaklaşmakta olduğunu gördü. Heyecanla ayağa kalktı. Kalbi boğazında atıyordu ki arsız bir kurşun omzuna saplanıp kaldı. Bir kurşun bacaklarının arasından geçti, bir diğeri sol kulağının yanından. Anladı ki kurşunlar ve bombalar bu kez işgal için gelmişti kıyılarına. Olduğu yere yığılıp kalırken, gözlerini açtığında baş edeceği şey artık yalnızca açlık ve savaş değildi. 

Tüm ailesini yitirmenin acıyla esir edilen cılız bedenine, beklemekten yorgun düşmüş kalbi de eşlik etti. 

"Dönmeyişine kızmayacağım. Eğer bir gün dönersen, beni bulamayacak olmana kederleneceğim. Boynumdaki asker kolyene dokunup hayatta kalacağım ve bekleyeceğim Antoni. Kaderin, bizi bu hengamenin ortasında yeniden bir araya getirmesini bekleyeceğim."
All Rights Reserved
Sign up to add KIYI GÜNEŞİ to your library and receive updates
or
#2elisa
Content Guidelines
You may also like
YARALI ASKER by llHayaleTll
24 parts Ongoing
Birden komutanımızın sesiyle irkildim "Bir daha birbirinize vurursanız ceza alacaksınız" komutana bakıp tamam işaretinden sonra kafamı hafifçe salladım. Zaten yerde duran Mira'nın bana vuracak ne hali kalmıştı ne de mecali. Onu fena benzetmiştim. Bu eğitim hoşuma gitmişti ne de olsa dövülen taraf ben değildim... Yerde duran Mira ya arkamı dönüp baktıktan sonra bir iki adım ilerlemiştim ki karın boşluğuma kuvvetli bir tekme geldi. Arkamı döndüğümde Mira bana vurmanın sevinci ile gülüyordu,bense nefes alıp vermekte zorlanıyordum. Komutanımız "Mira ben size ne dedim!? Çabuk odama gidip beni bekle"diye azarı basarken, çaresizlikle etrafım'a bakınıyordum Birden yere yığıldım. Artık nefes sizlikten gözlerim kararıyordu. Birden Araf'ın sesini duydum bana doğru koşarak "Komutanım Elisa galiba nefes alamıyor çabuk gelin" diyordu ... Herkes başıma toplandı o komutan kılıklı Yamaç'ta dahil. Bense hala yerdeydim. Yamaç bana doğru eğilip yanaklarımı avucunun içine aldı. Sanırım suni teneffüs yapacaktı.Aramızda az bir mesafe kalmıştı... işte şimdi kendime gelmiştim bana suni teneffüs yapmasına müsade etmeden ayağa fırladım.. elimi belime görürdüm yavaşça, ağrıyordu.. ama nefes alma düzenim yerine gelmişti . Ani kalkışımla herkesin gözü haliyle bendeydi.. gözümü üzerlerinde gezdirdikten sonra "tamam iyiyim ben ,yok bi şeyim."...diyerek hem onları hem kendimi tatmin etmeye çalışıyordum Artık iyiydim nefes alabiliyordum. Ama ölüm korkusundan değil öpülme korkusundan. Arkama bile bakmadan sadece karın boşluğunu tutarak koğuşa doğru ilerliyordum.Bütün tim sadece gülüyordu hemde bana.komtanımız da dahil Ben onurlu ve gururlu Elisa bunları takarmıydım hiç. Asla ...... O yüzden sadece yürüyordum arkamdakilere aldırmadan... ___________________________ Bu kitap üç kişi tarafından yazılmaktadır. Askeriyeyle ilgilidir
KIYI GÜNEŞİ  by DuruMavii
2 parts Ongoing
Elisa, on sekizine girdiği gün açlıktan, savaştan ve sağanak gibi yağan bombalardan daha fena bir şey olduğunu öğrendi; Döneceğine söz verip dönmeyen bir adam. "Uyuduğum zaman açlığımı unutabiliyorum. O anlarda bombardımanın sesini bile duymuyorum. Sonra güneş doğarken, çıplak ayaklarımla sana koşuyorum ve Beyaz İnciyi kıyıya yanaştıracağın anı gözlüyorum. Buradayım, Vetnika Kıyısıyla birlikte utangaç kollarımı açmış seni bekliyorum." Beyaz İncinin yakışıklı kaptanı Antoni Denis Porowski'nin gemisi bir daha Vetnika Kıyısına yaklaşmadı. Oysa Elisa, titreyen bakışlarıyla Antoni'nin acı yeşil bakışlarından bunun sözünü almıştı. Elisa umutsuz bir gündoğumunda, iskelede oturmuş ayaklarını suda yüzdürürken, bir geminin yaklaşmakta olduğunu gördü. Heyecanla ayağa kalktı. Kalbi boğazında atıyordu ki arsız bir kurşun omzuna saplanıp kaldı. Bir kurşun bacaklarının arasından geçti, bir diğeri sol kulağının yanından. Anladı ki kurşunlar ve bombalar bu kez işgal için gelmişti kıyılarına. Olduğu yere yığılıp kalırken, gözlerini açtığında baş edeceği şey artık yalnızca açlık ve savaş değildi. Tüm ailesini yitirmenin acıyla esir edilen cılız bedenine, beklemekten yorgun düşmüş kalbi de eşlik etti. "Dönmeyişine kızmayacağım. Eğer bir gün dönersen, beni bulamayacak olmana kederleneceğim. Boynumdaki asker kolyene dokunup hayatta kalacağım ve bekleyeceğim Antoni. Kaderin, bizi bu hengamenin ortasında yeniden bir araya getirmesini bekleyeceğim."
You may also like
Slide 1 of 5
Karanlığın Aç Çocukları Serisi cover
17 NUMARA | KİTAP OLDU cover
YARALI ASKER cover
KIYI GÜNEŞİ  cover
LAL cover

Karanlığın Aç Çocukları Serisi

70 parts Ongoing Mature

Karanlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar kötü. Başımı yaslayabilirim bu omza, ikimizde hak ederiz." Ondan bir cevap beklemekten ziyade kendi kendime konuşuyor gibiydim. Az önce parmak uçlarımı gezdirdiğim omzuna başımı yasladığımda göğsüme büyük bir ağırlık çöktü. Öyle ki neredeyse nefes almakta zorlanıyordum. Reha ensemin üzerinden saçlarıma dokunduğuna iyice yoğunlaştı o his. Anlımı omzuna bastırarak gözlerimi sıkıca yumdum. Ama nasılsa, hayatımı zaten berbat etmemiş miydim? Kısık sesle, hatta neredeyse fısıldar gibi "Her şeyi mahvettik, artık kimin neyi hak ettiğini hesaplayamayacak kadar mahvoldu her şey." dedi.