Tırnaklarımın diplerindeki Karanlık rengi görebiliyorken ve bu kadar yol geldikten sonra karşımdaki adama bunu söyleyemezdim. İçimdeki o tuhaf his artık kurtuluşun olmadığının büyük bir belirtisiydi. Karanlık içimde durmaksızın ilerliyordu, hissediyordum. Ancak hala vakit vardı. Sonuna kadar dayanmak zorundaydım. Yavaşça eğilerek sırtımı soğuk ve pürüzlü duvara yasladım. Göz kapaklarım benden izinsiz usulca kapanırken beni izlediğini biliyordum, bir şey anlamaması için dudaklarımı zorlukla oynatmaya çalıştım ancak Arda konuşmama izin vermeden hemen yanıma oturarak 'biraz dinlenmeliyiz, burası güvenli, çok yorulduk hava aydınlandığında devam ederiz' diyerek başını duvara yasladı. Zorlukla 'tamam' diyebildim, dinlenmem ve enerjimi yenilemem gerekliydi, bu işi böyle yarım bırakamazdım.
1 part