Kör Nokta
  • Reads 28,756
  • Votes 2,337
  • Parts 46
  • Reads 28,756
  • Votes 2,337
  • Parts 46
Ongoing, First published Jul 16, 2020
Mature
1 new part
İnsanın kendini tanıyamadığı noktaya kör nokta derlermiş. Ben kendimi on yedi yıldır tanıyamadım.
Ben bir kör nokta mıyım? Yoksa kör noktalarla dolu bir yüzyılda mıyım?

Nevra Kortepe
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Kör Nokta to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
40. SENFONİ by _ecem_araz_
30 parts Complete
Komiser yavaşça karşısındaki kadına yaklaştı. Gözlerini dikip bir süre süzdü. Sonra geri çekilip dikleşti ve elindeki dosyayı masaya fırlattı. Masaya konulan dosyaya gülerek bakan kadın gözlerini komisere doğrulttu. Komiser ise yerine oturup masaya doğru eğildi. Kadının gözlerinin içinr baktı. "40 erkek." dedi. Sonra dosyayı açarak düşünceli bir şekilde cümlelerine devam etti. "40 tanesi hadım edilmiş. 40 tanesinin 8 parmağı var. 40 tanesi dayaktan komada... Toplam 120 kişi. Ve hepsi erkek. Neden erkek? Veya neden hep işkenceler 40 da bırakılmış?" Kadın bir süre karşısındaki başkomiserine baktı. "Bence bu olanlar erkek milletinin yaptığı iğrençliklerin karması. Ayriyeten dosyaya bakıyorumda bu adamlar tacizciler, karısını dövüp öldürenler, sapıklar... Çocuk tacizcileri bile var. Aslında bir yandan insanın bunu yapanları tebrik edesi geliyor. Ancak her insanı kendi kanunumuza göre yargılayamayız, değil mi? Ve sayıları neden 40. Bir nevi 40. senfoni gibi bir şey bu. 40. olduğunda bittiğini sanıyorsun ve o sesler kulağında yankılanmaya devam ediyor. Ama sonra tekrar başlıyor ve tekrar devam ediyor. Bu senfoni huzurlu gibi. Çünkü bu adamlar mahkemenin vereceği cezadan daha ağırını alıyorlar. Ama tedirgin eden... Bunu yapan kişilerin çığırdan çıkma ihtimali." Kadın dosyaya baktı ve "Komiserim... Eğer bu 40.senfoni biran önce durmazsa içimize işleyecek ve biz kafalarına göre adam yaramalarını kabullenmeye başlayacağız." dedi ve dosyayı kapattı.
SOYLULAR VE CANAVARLAR by Lmavia
74 parts Complete
"Juliette'in bir insana göre çok fazla hayatı oldu. Hayatlarının birinde narin bir prenses diğerinde acımasız bir komutandı. Arada bir kendi ailesinden vazgeçen bir lidere de benzetilse de emin olduğum tek şey şu ki Juliette her zaman bir isyancıydı." "Eğer herkes ondan nefret ediyorsa neden her yerde tabloları var?" "Büyük savaşlar kazandı ve Dore'de tahtta kalabilmek için tehlikeli oyunlar oynadı. Dore'yi gerçekten çok sevdiği için mi yoksa o hep sözünü ettiği daha cesur dünyanın peşinden koştuğu için mi tahtı istiyordu hala bilmiyorum. Ama bunun için aklına gelebilecek her şeyden vazgeçti. İşte başta söylediklerimle bunu kastediyordum. Özgürlüğü ve mutluluğunu kazanmak için savaşıp sadece kazanmak için bunlardan vazgeçti. Adal da aynı şeyi yaptı. Bir imkansızın peşinden koştular. Önünde sonunda o da sadece bir insandı ve hastaydı, yorulmuştu." "Bir melekmiş." "Kesinlikle bir melek değildi. Juliette, öfkeliydi. Juliette kendine karşı acımasızdı ama başkalarına da acımasız şeyler yaptı. İnkar etmiyorum. Juliette, karanlık biriydi. Özellikle son zamanlarında. 3293'te. Bir suikastte öldüler. Adal ve o. Çocuklar da... sanırım. Bazen kızı onu nasıl biri olarak tanırdı merak ediyorum." "Kızının ismi ne?" "Oksana Simurg." "Onu tanıyacak mıyım?" "Ölülerle konuşamazsın." GEN evrenine ait bir tek romandır. Dore'nin acımasız kraliçesi Juliette Ivanova'nın hayatını konu alır.
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
40. SENFONİ cover
MAHKUM cover
OYUNCAK MÜZESİ (+18) cover
Səkkiz Nömrəli Platforma cover
BEN KİMİM ?  cover
SOYLULAR VE CANAVARLAR cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
İlginç  Bilgiler ve Komedi cover
Yıldız Işığının Gölgesinde cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.