"Bizim fotoğrafımızı mı çektin?" Dedi yan yana yürürken. İkimizde önümüzdeki yola bakıyorduk.
"Biraz... Güzel bir manzaraydı, kaçırmak istemedim. Bir mahsuru yoktur umarım hem istersen sana da verebilirim fotoğrafları."
"Sorun yok, kalabilir."
"Teşekkürler." Sessiz kaldı, yürümeye devam ettik.
"Hayat, ne garip değil mi? Hiç tanımadığını sandığın insanlar, sana ait bir fotoğraf karesinde ölümsüzleşiyor. Belki bir daha hiç göremeyeceğin kişilerdir ama bir ömür boyu o fotoğraf sayesinde hep onunlasındır. Bu bile çok güzel..."
Bu kadar uzun cümleleri ondan duymak şaşırtıcıydı. Ama bu dediği gerçek bir farkındalık yaratmıştı bende.
Derin bir nefes aldım. "Hayat gariptir... Ömrün boyunca binlerce hatta belki daha fazla insan yüzünü görürsün. Ama dikkat etmediğimiz için hepsi silinip gidiyor... Unutulmak, onlar için hiç var olamamak..."
"Bizde onlar gibi olacaktık belkide, kim bilir?" Dedi.
"Ama olmadık... Belki sonraki hayatımızda bir daha görmeyeceğiz bir birimizi. Fakat sen bir fotoğraf karesi sayesinde bir ömür hep benimle olacaksın. Bende binlerce yüz arasında tanıyıp unutamayacağın bir yüz olacağım." Bunları hepsi güzel şeylerdi. Bunları dile getirmekte güzeldi.
......
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olacaktır. Şimdiden söylemek istiyorum finali burada yayınlanmayacaktır.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.