- bıkmadın mı olmayan birinin doğum gününü kutlayama Anka! sinirle kaşlarımı çatarak arkamı döndüm : - işime o çirkin burnunu sokma diye daha kaç kere demem gerek yankı! - unut artık unut! aradan kaç yıl geçmiş hâlâ saç- hızla elimi ağzına bastırıp gözlerimi kıstım. Yankı korkuyla yüzüme bakarken tıslayarak kulağına doğru konuştum : - onu bana ne sen nede bir başkası unutturabilir. aradan yüz yıllarda geçse onunla ilgili her detayı hatırlayacağım.... ••••••• dışardan sert görünen iki insan , onlardan korkan herkes.... peki , ya ortada bir maske varsa? göründükleri gibi değillerse ve aslında , aslında hep birbirlerini sevmişlerse....? bu hikaye geçmişe dayanıyorsa....? ••••••••••• - Ona çok benziyorsun benziyorsun Anka... hayretle kaşlarımı kaldırıp gözlerine baktım ; - kime benziyorum? yarım ağız gülümsedi ve sarhoşluğun verdiği uykuyla gözleri kapandı. şaşkınca Çağ ' a bakarken az önceki konuşmada saçmaladığını düşünerek elimdeki viskiden yudumlamaya devam ettim....