Bazen insan içinde yaşar hayatını. Hislerini, düşüncelerini dışarıya yansıtamaz. Hangi ırktan, hangi milletten olursa olsun dil bazen yetersiz kalır sözcüklerle kurallı bir cümle oluşturmaya. Söyleyemeyiz. Anlatamayız. Aktaramayız benliğimizi saranı karşımızdakine. Çünkü biliriz kolay değildir dilin sözcüklerle buluşması. ... Bu yüzden ya zaten kurduğumuz cümleler hep eksik, hep yarım kalır. Üç nokta ile başlayıp öyle bitiverir. Nokta koymak zordur çünkü her zaman, bilirim. Bende böyle bir insanım işte. Noktam yoktur. Yerine üç nokta kullanırım. Edebiyata onun, daha bir çok yakıştığına inanırım nedense. Ve insanlar beni zorladığı vakitten beri karşıdakinin yerine hep kağıdı koydum. Aldım kalemi elime. Sonrasında ise yüreğimden aktı gitti sözcükler... İşte benim de böyle başladı hikayem. Böyle başladı sözcüklerle dans etme sanatım. Şimdi ne zaman insanların arasında boğulduğumu hissetsem kağıdıma sığınırım hemen. Orada küçülür, kaybolurum. Bu beni daha güçlü, daha cesur yapar. Öyle inanırım. Ve kendimce olan bu kelime oyununda sizin de bana eşlik etmenizi, yaralarımızı beraber sarıp, birbirimize merhem olabilmeyi isterim sevgili dostlarım. Çünkü biliyorum ki buradaki herkesin derdi aynı: Sözcüklerle dans etme sevdası... Herkesin içinden bir şeyler bulabileceği Hislerin Armonisi'ne hoş geldiniz, sefa getirdiniz... 😊✋
15 parts