ESARET
  • Reads 597
  • Votes 45
  • Parts 14
  • Reads 597
  • Votes 45
  • Parts 14
Ongoing, First published Jul 20, 2020
Ben böyleyim işte. Garip bir kadınım. Anlaşılması zor. İnsanlara güvenmeyen, korkak, cesaretsiz.  
Derim kalın, aşılmaz duvarlarım var benim. Saç uçlarımdan başlar, tırnak uçlarıma kadar kırıktır her yerim mesela. Sevemedim kalabalıkları, camdan insanları. Onlarda sevmediler beni. Beni sevmek zordu çünkü. 
İçimde fırtınalar dışımda yazdan kalma bir akşamüstü havası. Yalnız kalmaktan korksaydım hepinize iyi davranırım. En zor günlerimde yanında yıkılacak kimsem olmadığında, tek başıma kahkaha atmayı, yıkılıp yenilip tekrar tek başıma ayağa kalmayı başarabildiğimden beri kimsenin varlığını yada yokluğunu umursamaz oldum.. Beni kimse anlamadı. Anlaşılmamakla katlanmak arasında tükendim kaldım. Anlamasın zaten kimse beni.
Anlamasınlar ziyanı yok beni daha kimler anlamadı....
Benim kavgam tüm dünya ile.
Ne zaman bir göçebe türkü duysam kanatlanır içinden bir kelebek, umarsızca uçar.
Dünyanın bütün kadınları toplansıp ağıtlar yaksın; 
vazgeçmedim diye, güçlüyüm işte kaybolmuş yenik yıkık hatta ama dimdik.. 
Ben böyleyim işte...
Karanlığım ve ruhumla böyleyim. 
Esaretime hoşgeldiniz.
All Rights Reserved
Sign up to add ESARET to your library and receive updates
or
#66sevilmemek
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
İMDADIM cover
AMARİS cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
SARRAF cover
GECENİN İZİ cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kara Gül  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover

AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)

55 parts Ongoing

Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi. ⏳ "Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça. "Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."