Ay gökyüzündeki evinde hilale dönüktü. Bakışları hüzünlü, dalgın ve sönüktü. Gözlerine bir kız takıldı, duruşu dik olsada kanatları kırıktı. Kız büyüdü, Ay'da büyüdü. Herkesi büyüleyen kadının adı, Efsun'du. Birden fırtına koptu, Ay görünmez oldu. Kadın yolunu kaybetti. Ay kadına acıdı, ışığı için Güneş'e yalvardı. Güneş ışığını bahșetti fakat fazla uzun sürmedi. Gök kartalı emretti; Ay, Kuzey'e yöneldi. Efsun, Ay'a; Ay ise Kuzey'e sığındı. 🌗 Yönünü kaybeden Efsun'un her yolu Kuzey'e çıkıyordu. Cesur adımlarla hedefine yaklaşırken yüzünü bir Maskeyle örttü. 🌔 Kuzey, yakışıklıydı ama onunla ilgili göze batan akılda kalan güzel gözleri, keskin yüz hatları uzun boyu ya da gözlerinin çevresinde dans eden kirpikleri değildi. Onunla ilgili ilk aklımda kalan kibarlığı, zarifliği, her koşulda her işe saygısı ve özeniydi. Aynı naiflikle nasıl resim çizdiğini gerçekten merak ettim. "Hakettiğini düşündüm." dedim gözlerimi gözlerinden bir an olsun ayırmadan. Ne dediğimi anlamasına imkan yoktu ama anlıyor gibi bakıyordu. Kuracağım cümleler boğazıma ip geçiriyor ardından gözlerini bile kırpmadan beni boğuyorladı. "Bir şans istedim. İkimiz içinde." Onun için istedim çünkü masum olabilirdi. Kendim için istedim çünkü nefes almaya ihtiyacım vardı. "Sadece istedim."