İliklerime kadar titriyordum herbiryanım onun kanıyla kaplıydı. Onun o sevdiğim ama birtürlü söyleyemediğim güzel kokusunu örtmüştü sivri kan kokusu.
Ama onun kokusuydu, onun olunca hersey güzeldi ama bu farklıydı.
Farklıydı işte.
Karanlık gözleri kapanmıştı. Bakmıyordu artık bana eskisi gibi
korkutuycuydu bazen, kırıcıydı ama kayıp gidiyordu işte o zehir bakışlı adam.
"GÖZÜNÜ AÇ!" Diye haykırdım yüzüne.
Zerresi dahi kıpırdamadı, esen rüzgar gözleri kadar kara olan saçlarının yavaş yavaş ve ahenkle savrulmasını sağlıyordu.
O ellerimde can verirken bile çatıktı kaşları ve soğuk teni. Buz kütlesi derdim bağzen ona, şimdi öyle dedigime lanetler okuyor kendime lanetler ediyordum. Teni buz kütlesi gibi hareketsiz, bi o kadar da soğuktu.
Ellerimi göğsüne koydum, çok yavaştı nabzı, durgun bir deniz gibiydi teni.
Eskiden dokunmaya kalksam bana zarar verirmi telaşındayken şimdi dokunduğumda canı acır mı diye korkuyordum.
Sessizlik vardı kalbimde, zifiriydi heryer ve yanımda yoktu o hep istemediğim ama sürekli peşimde olan GİZEMLİ adam.