Soğuk bir odada, yüzüme mavi ışık vururken klimadan çıkan gürültüye kulak kesilmiştim. Buradaki herkes çok sessizdi. Yanımda onlarca insan uyuyordu ancak ben seni arıyordum.
Bir morgdaydım, soluk mavi ışık yüzüme vuruyordu, yanımda onlarca sessiz insan bedeni... ben yine seni arıyordum.
Bir mezarlıktaydım, ışık yoktu. Sesler yoktu. Binlerce insan vardı, hepsi yok olmuşladı. Ben hep seni arıyordum.
Bir ormandaydım, peşimde onlarca insan, ışık yoktu, sesler bana ulaşmıyordu, ben yine seni arıyordum...
Bir yuvam vardı, loş bir ışık yüzüme sıcaklıkla vuruyordu, yanımda biri vardı, bir adam... Ben seni arıyordum, o seni arıyordu...
Bana emir verme Komutan!.
Ben senin askerin değilim. dedim bağırarak.
dahada sinirlenmişti yumruğunu dahada sıktı sözlerime karşı.
Tim bizi izliyordu dikkatlice, gözlerini gözlerime kilitlemişti , kırpamadım gözlerimi. kaskatı kesilmişti, gözleri alev saçıyordu, dişlerini sıktıkça yüz hatları dahada belirginleşiyordu.
derin bir nefes aldı yumruğunu serbest bırakarak yanıma yaklaştı,
kafamı yukarı kaldırdım , tekrar birleştirdi yeşil gözleriyle gözlerimi.
-Emirlerime uymak zorundasın Asker.
dedi kalın ses tonuyla,sesinde asla tereddüt yoktu...
ve uzaklaştı bedenimden konuşamadım öylece baka kaldım ,beni etkisi altına almıştı gözleri...