üzerlerinde tonlarca döküman, belge ve afişin birbirine girmiş olduğu büro masalarının üzerinde ki, gözü son derece rahatsız eden florasan lambaların solgun ışığı altında bile yüzü güzel gözüken bu kadının gecenin bu saatinde ofisimde ne aradığını merak ediyordum ama ona soru sormadım. bitkin yüz ifadesinden görmüş geçirmiş, daha doğrusu fazlasıyla kötü şeyler yaşamış olduğu son derece belli oluyordu. başını hareket ettirmesi ile koyu kahverengi saçları lacivert kazağının omuzlarında hareketlenmişti. yüzüme baktı, koyu kahve irisleri bulanık ışık altında yüzümü daha net tarayabilmek için kısılmıştı. yüzümü biraz inceledikten sonra gözleri bu sefer masamın önünde ki, üzerinde kalın italik harfler ile 'dedektif kang seulgi' yazan altın rengi plakette oyalandı. daha sonra 'bayan kang.' kelimeleri döküldü ağzından. 'sizin için zor olmalı ama artık anlatmalısınız bayan, hitâp edebilmem için isminizi söyleyebilir misiniz? gecenin bu vakti ofisime neden geldiniz.' demiştim ona karşılık olarak. "dedektif kang, bir itirafta bulunmak için geldim buraya." tekerlekli sandalyemde geriye yaslanmamla eski büroyu nahoş bir gıcırtı sesi doldurdu. "öyle mi? ne itirafıymış bu?" "ben bae joohyun ve ben kocamı öldürdüm dedektif kang, tutuklayın beni." [kang seulgi & bae joohyun] 040820-start 220222-finishAll Rights Reserved