Her insan kendi hayatının başrolünü yaşar...
Oradaydı...Her zaman geldiği deniz kenarının ucunda durmuş elinde bir defterde bir şeyler karalıyordu.Yıllar sonra gerçeklerle yüzleşmek,onu bu şekilde görmek canını acıtmıştı.Her zaman kaçmıştı ama bir eli de hep onun üstündeydi,en yakın adamına takip ettiriyordu.Tekerlekli sandalyesinin gerisinde babasının adamlarından biri bekliyordu her zamanki gibi.Rüzgarın oluşturduğu esinti saçlarının uçuşmasına olanak sağlıyordu.Saçları o zamanki gibi,uzun ve sarı değişmemiş...İçindeki bu duygu öylesine acı verici ki ruhu azap ateşindeymiş gibi son 8 yıldır can çekişiyor.Suçluluğunun getirdiği,sırtına yüklediği yükün ağırlığında eziliyor nefes alamıyor...Bazen gerçekleri bilmek iyi değildir.Gerçekler,hayatınıza yön verebilir,her gerçeği bilmeyin ya da görmezden gelmeyi deneyin daha az canınız yanar.