"O garip şeyin aslında öpüşme olduğunu bilmediğim için bana kızdın mı?" Orion tavana bakmaya devam ederken konuştu. "Kızmadım." Dedem bunca yıl bir şeyleri benden çok iyi saklamış olmalıydı aynı anne baba denen şeyin ne olduğunu beş yaşında öğrenmem gibi. "Bana ağzıma tükürmesi için erkek arkadaş denen şeyden bulmayacaksın değil mi?" aynı tonda cevapladı hatta biraz daha sert. "Hayır." Boğazımı temizleyip son sorumu sordum. "Sen de bana öyle kötü şeyler yapmazsın değil mi?" Orion bir süre sessiz kaldı. "Artık uyumazsan dilini koparırım." Yavaşça bana sırtını döndü. "Yapmazsın değil mi?" arkadan sırtının kasıldığını gördüm sanırım kızmıştı. "Uyu." Diyerek bu geceye noktayı koydu. Hiç büyümemiş bir kız çocuğu, hiç çocuk olmamış bir adama çarptı... Kıza bakınca özledi çocukluğunu adam, kızda gördü çocukluğunu... Bir gece de tepetaklak olur mu bir hayat? Bir dilek nasıl bu kadar üzücü bir şekilde gerçek olabilir? Bu yerde geçen bir gökyüzü hikayesi, ağlamamak için yukarı bakanlar anlar... Karanlık bir gecede başladı bu hikaye, lütfen gelin ve bu karanlık geceye bir yıldız da siz koyun... Ben çoktan bir tane bıraktım şimdi sıra sizde... """"""" "" "" "" " Hislerimin bana acı vermeye devam ettiği bu süreçte kurtuluş için çırpınmaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu. Kafamdaki tüm masum düşünceler birer birer kabuslara kurban gitti ta ki geriye bir şey kalmayana kadar ama kabuslar doymak bilmiyordu ve masum düşüncelerim tükendiğinde iyi duygularımı kemirmeye başladılar.