''Bunu bana yaptığına inanamıyorum baba! Kendi öz kızını beş parasız başka bir şehre yolladığına inanamıyorum! Biraz olsun merhamet yok mu sende be adam!'' Yürüdüğü parkta artık ayakları ağrıdığı için bulduğu ilk banka oturmuştu. Etrafına baktığında parkta kimse yoktu ve bu hali oldukça korkunç gözüküyordu. Parka yakın olan yoldan birkaç arabanın asfaltta çıkardığı sesi duyuyordu. ''Varlığın içinde yokluk gösteriyorsun ya, alacağın olsun baba.'' Kollarını kendine sararken bulunduğu yerden korktuğunu fark etti, fakat gidecek başka yeri de yoktu. Yüzünü kollarının arasına gömerken bir yandan da dikkatle etrafı izliyordu. Her an bir yerden bir yaratık fırlayacakmış gibiydi. Sağ omzundan bir şeyin öne doğru geldiğini fark ettiğinde gözlerini kocaman açtı. ''Merhaba.''
3 parts