Fırtına İkinci Savaş
  • LECTURES 2,151
  • Votes 109
  • Parties 25
  • LECTURES 2,151
  • Votes 109
  • Parties 25
Terminé, Publié initialement juil. 27, 2020
"Biz." dedi Çetin, atlıkarıncalara bakarken. "Bir savaşa girdik, kendi savaşımıza. Şimdi ise kendi savaşımızda kendimize yeniliyoruz." Omzumu silkip ışıklar içinde dönen atlıkarıncaya binen çocuklara baktım. "O zaman ikinci savaş da bitmeden yenelim kendimizi..."

 Dört yakın arkadaş, namı diğer dört silahşorlar... Yollar aştılar, yıkık bir harabenin altından kurtuldular, içinde yandıkları alevleri söndürdüler, birlik oldular ve koca bir savaşın içinden kurtuldular. Tüm bunlar yaşanırken eksik olmayan şeyler vardı; yalanlar, pişmanlıklar, bilinmezlikler, sırlar, intikam, nefret... Sırada ise tüm bu yaşananlara karşı ödenmesi gereken bir bedel vardı.

 İlk savaş bitti, sular duruldu, alevler söndü, yağmur dindi, savaş sona erdi. Sonra bir rüzgar esti, savaş sonrası sönen alevlerin geriye bıraktığı külleri çok uzaklara sürükledi. Şimdi ise ortada bir bedel vardı, en yakın zamanda ödenmesi gereken. Saklanan sırların ortaya çıkması ve bedelin ödenmesi için tekrar bir cephe kuruldu, tekrar bir savaş ortamı düzenlendi. Şimdi ise sırada ikinci savaş vardı.

 Peki siz, ikinci bir savaş için de hazır mısınız?
Tous Droits Réservés
Inscrivez-vous pour ajouter Fırtına İkinci Savaş à votre bibliothèque et recevoir les mises à jour
ou
Directives de Contenu
Vous aimerez aussi
YARALASAR(Kitap Oldu), écrit par Maral_Atmc6
55 chapitres En cours d'écriture
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Vous aimerez aussi
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
𝐕𝐄𝐘𝐋  cover
AŞKA ÇAĞRI - GAY cover
PANZEHİR cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Lafügüzaf  cover
ÂFİTAP cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover
Ay Işığı ve Mavi cover
Karanlık Tutsak cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 chapitres En cours d'écriture

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.