Bilmem ki Fedai, ölüm böyle bir şey mi? Ağzın açık ama nefes alamıyorsun. Gözlerin açık ama göremiyorsun. Göğsün hareketli gibi ama kalbin atmıyor. Bak ne güzel geçiyor bulutlar. Hava neden karardı birden bire?
Kapatamadım bir kere daha gözlerimi. Kulaklarıma doluyor acı çığlıkların. Seni yeniden dövüyorlar. Deli diyorlar.
Sahi bu hikayede asıl Fedai kim? Sen mi ben mi? Asıl kendini feda eden kim? Asıl ölümün köleliğini üstlenen kim?
Ağlama artık. Bu hikaye bir bilmeceydi belki de. Ölümün gerçek Fedaisi'nin arandığı bir bilmece. Sence de cevap artık ortaya çıkmadı mı?
Herkes etrafta korkağı ararken, asıl fedai teslim oldu bile.
Çünkü ben...
Ölümün korkak fedaisiyim.