Başıma giren şiddetli ağrı ile gözlerimi açtım, elimi başıma bastırıp ovdum ne işe yarayacaksa artık? Gözlerim her şeyi bulanık görürken, dışarıda çiseleyen yağmurun ve toprak kokusu açık olan pencereden geliyordu, dikkatlice ve yavaş hareketlerle dik konuma getirdim vücudumu pencereden baktığım zaman, sanki çok uzaklarda iki gölge vardı. Aslında başımın ağrısından gözlerim beni yanıltmış olabilir, ya da sadece ben kendimi kandırıyorum. Ellerimle gözlerimi ovarak görüntünün netleşmesini diledim, gözlerimi tekrar açtığımda hâlâ orda iki gölge vardı ve gerçekten korkmaya başlamıştım. Hareket etmiyorlardı ve bu nerdeyse her zaman olan bir şey di, korkmamam gerekiyordu...
Yavaş yavaş gözlerim net görmeye başlamışken birden odamın kapısı şiddetli birşekilde açıldı, korkuyla kapıya döndüğümde bana gülümseyerek bakıyordu. Gözlerim yine o gölgelere kayarken artık gölgeler değil iki üç olmuştu. Kapının gıcırdamsı ile kapıya döndüm kaşlarını çatmış aynı zamanda gülümsüyordu neşeden yoksun bir şekilde, kapının pervazına yaslandığı an, aşağı kattan bir çığlık yükseldi...
___________
"Temaslardan nefret ederim ama sen birazcık yüzümü okşarmısın?"
....
|2020.09.24|
Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız.
O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi.
⏳
"Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça.
"Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."