*MİSB Tanıtım* Geçmişinin yanıp kül oluşuna şahit olan bir kız çocuğu...Evini, şehrini, ülkesini elinde geçmişinden ona kalan birkaç etrafı yanmış fotoğrafla birlikte elinde tuttuğu mavi renkli kot bir ceketle birlikte terk etmişti. Hayat erken yaşta bazı gerçekleri bu kız çocuğuna göstermişti, acıyı en kötü şekilde tadarken...Birini kaybetmenin nasıl bir eksiklik olduğunu da yine tarif edilemeyecek kadar can yakıcı bir şekilde öğrendiği de bir gerçekti. Elinden alınan gün ışığına inat,karanlık tarafta kendi gün ışığını yaratan bu kız çocuğu yıllar sonra terk edip gittiği evine, şehrine, ülkesine geri dönüyordu. Tek farkla giderken kimsesi olmayan, kimsenin adını dahi bilmediği bu coğrafya onun gelişini büyük bir coşkuyla karşılıyordu. Hayat işte nerden nereye dedirtiyordu insana... *** Sadece uzaklaşmak için bilmediği sokaklara sapıp, vazgeçtiği ya da vazgeçmek üzere olduğu hayallerini, geleceği düşünüyordu bu delikanlı. Aniden soğuk hava yüzünden afiş asarken titrediğini gördüğü siyahlar içinde ki bır kıza ceketini vermişti. Acısı yüzünden uyuşan kalbinin ilk defa attığını hissederken olanlara kendisi bile inanmıyordu. Annesi yüzünden aşkın zerresine bile inanmazken, kendini bu kızın peşinde önce sinirle yere atılan bir kağıt parçasını alırken, sonra bilmediği bir ülkede kocaman bir seminer salonunda bulmuştu. Yapmam dediği ne varsa yaptırmıştı hayat bu delikanlıya. *** İşte bu kız çocuğu ve delikanlı , bir dövmemin hikayesinin, iki parçasıydı...Sokak ortasında uçuşan bir kağıdın üzerinde ki çizimin, yıllar sonra bir araya getirdiği kanadı kırık iki kelebektiler. Bu hikaye daha bir çok kişinin gerçeklerinin, bir kaç kelimeye , ya da bir iki renkli kalemle resmedilmesini anlatıyordu...Kurulan ya da yanıp yıkılan evlerin içinde ki yaşanmışlıkları, oradaki insanları
11 parts