Anne analizin cevapını okurken, deliye döner ve ağlamaya başlar. Ağlamasının sebebi ise Denizin cevapı neqativ çıkmışdı. Deniz Kanserdi...
Annesi gözlerine inanmadı. Denizin Annesi doktorla konuşmaya başladı. Doktor:Kızınız kötü bir dönem geçiriyor. Onun bu hastalığı bilmemesi onun için daha iyi olur. Ona bunu belli etmeyin.İleride saçları döküle bilir. Bunlar nadir haller. Annesi sap sarı olmuştu ve hala da ağlıyordu... Göz yaşlarını durduramıyordu. Ve Annesi eve gelir. Deniz analizin cevapını sorur. Annesi ise, ona yalan söyleyerek:Hiçbişeyin yok, kızım. Sadece yediğin her hangi bir yemek dokundu dedi ve annenin gözleri doldu. Kız annnesinin, neden gözlerinin dolduğunu sordu.
Annesi:Senin gibi bir kızım olduğu için çook mutluyum, sevinçden gözlerim doldu dedi. Aradan biraz geçti...
Bodrumun güneşli bir sabahı idi. Kuşların sesi, akar çayın sesi, insana ferahlık veriyordu. Ve o sabah anne çabuk uyanmıştı. Aslına bakarsak annenin gözüne günlerce hiç uyku gitmiyordu. Anne güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamışt ve kızını sesledi. Deniz o sese uyandı,vee ne gördü. Onun saçlarının bi kısmı dökülmüşdü. Ve bağırdı. Annesi koşarak odaya girdi.O manzarayı gördü. Ve kızını kucaklayıb, ağlamaya başladı. Kız anne bu ne sorduğunda, annesi ona artık gerçekleri söylemek zorundaydı. Vee..annesi gerçekleri söyledi. Kız yerindece donup kalmıştı. O günden sonra kız suskun halde dolaşıyordu. Deniz, artık bu duruma alışmıştı.Ama hiçbişey olmamış
gibi, annesi yine onunla her zamanki gibiydi.Hatta ondanda öte... Deniz büyük olmasına bakmayarak, her yere annesiyle gidiyordu..Yine bir Bodrum sabahı, anne kız kahvaltı ettikden sonra, çıkıb dolaşıb hava alma kararına geldiler. Deniz ve annesi mutlu bir şekilde dolaşıyorlardı.. Takii o olay olana kadar...