Bir sonbahar akşamı. Dışarıda hava serin , hafiften yağmur çisilemeye başlamıştı . İnsanlar eski İtalya sokaklarında ıslanmamak için koşup , kendilerini kapalı yerlere atıyorlardı . O gece genç kadın nedensiz bir şekilde heyecanlıydı. 2 senedir büyük, 50 kişilik salonda her gün saat 18:00 'dan gece 02:00 'a kadar şarkı söylüyor , insanları hem sesi ile hemde güzelliği ile büyülüyordu . Genç kız aynasının karşısında oturup kırmızı renk rujunu dudaklarına yedirirken bugünün güzel geçmesi için tanrıya dua ediyordu , Dedektif polis karakolun'dan çıkmış , arabasına binip eve gitmek isterken aklında ki fikir ile arabasını çalıştırmadı . Yolcu koltuğunda ki evrak çantasını alıp arabadan indi . Çantasını kafasının üstüne koyarak polis karakoluna geri girdi . Çantasını dolabına koyup kilitledi ve iki sokak ötedeki "Laura " yazılı bar ve cafe karışımı dükkana girdi . İşte o gece ilk görüşte aşk yaşandı , bir insan öldü , bir insan rahime düştü . O gece bir aşk köreldi . Bir aşk alevlendi .
Bu kitapta Maria & Brian'ın aşkı anlatılıyor .
"NEEEEEE" meltem teyzenin bağırmasıyla koltuktan sıçradım
"Bir dakika bir dakika, ben şimdi doğrumu anlıyorum. Adamın biriyle tüm gün boyunca gezip tozup eğleniyorsun hatta ve hatta gecesinde çocuk yapabilecek kadar yakınlaşıyorsun ama sabah kalktığında adam ortalıkta yok ve sen yattığın kişinin adını bile bilmiyorsun " evet sanırım bige güzel bir şekilde özetlemişti
İlk 10 bölüm aynı anda atılmıştı.