Büyük bir hayranlıkla taparcasına adadım kendimi ona. Bunu yaptığımda öyle küçüktüm, öyle küçüktüm ki, yaptığım bu şeyin bilincinde dahi değildim. Belki görseydim duygularımın nasıl da mutasyona uğrayarak evrileceğini, korkar kaçardım o gün oradan. Ondan.
•
•
•
Korkutucu güzellikte ki gümüş gözleri gözlerimi bulduğu vakit utanır eğerdim başımı.
Utanırdım, utanırdım haddimi aşıpta onu ne kadar sevdiğimi anlayacak diye.
•
•
•
En büyük hayalimdi bir gün adını zikredebilmek.
BEYEFENDİ derdik hepimiz ona. Kati suretle adını anamazdık, onu adını anmak bile yasaktı bana.