Story cover for 不管有多少生命 𝑁𝑜 𝑚𝑎𝑡𝑡𝑒𝑟 ℎ𝑜𝑤 𝑚𝑎𝑛𝑦 𝑙𝑖𝑣𝑒𝑠《 Kaç hayat olursa olsun 》BL  by Sinner_sama
不管有多少生命 𝑁𝑜 𝑚𝑎𝑡𝑡𝑒𝑟 ℎ𝑜𝑤 𝑚𝑎𝑛𝑦 𝑙𝑖𝑣𝑒𝑠《 Kaç hayat olursa olsun 》BL
  • WpView
    Reads 17,095
  • WpVote
    Votes 1,900
  • WpPart
    Parts 22
  • WpView
    Reads 17,095
  • WpVote
    Votes 1,900
  • WpPart
    Parts 22
Ongoing, First published Aug 12, 2020
He xianzi intihar etmeden önceki hayatında, 12 sene boyunca bir adamı sevdi. O kendisine karşı her zaman nazik ve iyi huylu biri olsada, hissettiği duygular gün yüzüne çıktığında ona karşı olan tutumu yoldan geçen bir yabancıdan bile daha sertti. Ve böylece He xianzi herkesin iğrendiği ve nefret ettiği biri haline geldi. Ama kim bilebilirdi ki öldükten sonra bile yeni hayatında da aynı sorunlarla karşılaşabileceğini?

  He xianzi uyandıktan sonra kendini cennette bulmayı beklerken bunun yerine imparatorluk sarayında genç ve asil bir prense usta olarak buldu. 

  Hemde bu kişi sevdiği adamın çocukluk halinden başkası değil!!!

  Yaoi içerikli bir bl hikayesi rahatsız olacaklara şimdiden söyleyeyim. 

  Keyifli okumalar ♡♡♡

Başlangıç 20 ağustos 2020 🌌🌌🌌

1 kasım novel sıralamasında 3. sırada...

Shounen ai 1. Sırada
All Rights Reserved
Sign up to add 不管有多少生命 𝑁𝑜 𝑚𝑎𝑡𝑡𝑒𝑟 ℎ𝑜𝑤 𝑚𝑎𝑛𝑦 𝑙𝑖𝑣𝑒𝑠《 Kaç hayat olursa olsun 》BL to your library and receive updates
or
#259reenkarne
Content Guidelines
You may also like
KIZILCA by __Katre__
21 parts Ongoing
Hafiften yaklaştı Yiğit. Bununla birlikte aynı anda geri gitti Dilruba. Yere bıraktığı bidona takılsa da Yiğit'e kalmadan toparladı kendini, azıcık utandı al al oldu yanağı. Öksürdü, soracağı sorudan emin olmayarak şöyle bir etrafta gezdirdi gözlerini Yiğit. Ağaca, kurda, kuşa, yerdeki tırtıla, köşede şip şip su içerek keyifle kendilerini izleyen kediye baktı. "Yavuklun var mı? Bi' sevdiğin?" Ani bir şok geldi geçti Dilruba'nın mavi gözlerinden. Köşedeki kedi bile şok olmuş gibi su içmeyi bıraktı. Bir tövbe çekti sessizce. 'Belli...' dedi kendi kendine. 'Bu az çapkın değil. Tipi de müsait az kız koşmuyordur bunun peşinden.' Bir elini beline koydu, eğilip bidonunu aldı eline. "Var!" dedi. Bilmem kaç bıçak saplandı Yiğit'in gönlüne. Ardından söylediği sözler bir bir söktü o bıçakları, yarasını sardı, üzerini bile öptü. "Kocam var benim, bebem de karnımda! Yanımda seni görürse vurur topuğundan alimallah! Hadi var git yoluna." Saçını savurur gibi başını salladı şöyle bir. İçinden 'Hıh!' demeyi de ihmal etmedi. Eli belinde ardını döndü, salına salına gitti tahta kapıya. Girmeden önce arkasını dönüp kontrol (!) etme amacıyla baktı sadece. Göz göze gelince çekemedi birazcık bakışlarını. Eli cebinde kendine bakıp gülümseyen adamda takılı kaldı gözleri. O hafifçe başını eğip selam verince kendine geldi. Omzunu silkti nazlı nazlı. Ayaklarındaki çamuru otlara silip girdi tahta kapıdan içeri. Ardında ise derince iç çeken Yiğit'i bıraktı şüphesiz. "Ah ulan!" dedi cebinden sigarasını çıkarırken. "Ah ulan Kızılca, yaktın beni!" Kızılca'sının onu yaktığı gibi o da sigarasını yaktı. Akşama kadar ayrılmadı oradan, belki camdan başını uzatır diye.
You may also like
Slide 1 of 10
KIZILCA cover
Asenath | Firavun'un Ruhu cover
Gül-i Saltanat cover
Ölümə Qalan Son 7 Dəqiqə cover
İki Yangın Arasında cover
Kara Peçe cover
Aysima Handan Sultan cover
Şafağın Şarkısı cover
Dük ile Beş Çayı cover
Cariye'nin İkinci Hayatı cover

KIZILCA

21 parts Ongoing

Hafiften yaklaştı Yiğit. Bununla birlikte aynı anda geri gitti Dilruba. Yere bıraktığı bidona takılsa da Yiğit'e kalmadan toparladı kendini, azıcık utandı al al oldu yanağı. Öksürdü, soracağı sorudan emin olmayarak şöyle bir etrafta gezdirdi gözlerini Yiğit. Ağaca, kurda, kuşa, yerdeki tırtıla, köşede şip şip su içerek keyifle kendilerini izleyen kediye baktı. "Yavuklun var mı? Bi' sevdiğin?" Ani bir şok geldi geçti Dilruba'nın mavi gözlerinden. Köşedeki kedi bile şok olmuş gibi su içmeyi bıraktı. Bir tövbe çekti sessizce. 'Belli...' dedi kendi kendine. 'Bu az çapkın değil. Tipi de müsait az kız koşmuyordur bunun peşinden.' Bir elini beline koydu, eğilip bidonunu aldı eline. "Var!" dedi. Bilmem kaç bıçak saplandı Yiğit'in gönlüne. Ardından söylediği sözler bir bir söktü o bıçakları, yarasını sardı, üzerini bile öptü. "Kocam var benim, bebem de karnımda! Yanımda seni görürse vurur topuğundan alimallah! Hadi var git yoluna." Saçını savurur gibi başını salladı şöyle bir. İçinden 'Hıh!' demeyi de ihmal etmedi. Eli belinde ardını döndü, salına salına gitti tahta kapıya. Girmeden önce arkasını dönüp kontrol (!) etme amacıyla baktı sadece. Göz göze gelince çekemedi birazcık bakışlarını. Eli cebinde kendine bakıp gülümseyen adamda takılı kaldı gözleri. O hafifçe başını eğip selam verince kendine geldi. Omzunu silkti nazlı nazlı. Ayaklarındaki çamuru otlara silip girdi tahta kapıdan içeri. Ardında ise derince iç çeken Yiğit'i bıraktı şüphesiz. "Ah ulan!" dedi cebinden sigarasını çıkarırken. "Ah ulan Kızılca, yaktın beni!" Kızılca'sının onu yaktığı gibi o da sigarasını yaktı. Akşama kadar ayrılmadı oradan, belki camdan başını uzatır diye.