Dünyamızda mutlu bir hayat yaşamak için çırpınıp, mutsuzluğa mahkûm edilmek.
Mehmet: dış yaşantısına karşı sevilen,iç yaşantısıyla düşman olan genç bir arkadaşımız.
Sıkıntıları bir sigara dumanı gibi içine çektiği gibi birgün de o sıkıntıları üfleyip içinden atmak istemesi, tek dileği idi.
Sigarasını her bitirdiğinde,mutsuzluğunun da birgün o tek dal sigaranın bittiği gibi bitecegine inanıyordu yada inanmak istiyordu.
Kaldırdığı her kadehi tek dikişte bitirdiğinde ise, çektiği zorlukları bir an bile olsa aklindan çıkarmak için bir kadeh daha dolduruyordu.
İşe yarayacak mı Mehmet?
- Pek, sanmıyorum. Ayık kafa ile yaşamaya çalışmak yorucu geliyor...
Hayatının amacı:
Sıkıntılarını hiçe sayıp dik durmak en azından mutlu olmak
Taner:
Hayat felsefesi pek değişik olsada, amacı mutlu olma duygusunu kaybetmemek için hayata karşı mücadele vermek,insanları kısa süreliğine boş vermek te bunların arasında tabi.
Hayattaki amacı:
Çevresine doğru sözler söyleyip, mantıklı düşünüp ve düşündüğü gibi yaşamak
Mehmet ve Taner...
Ortaokuldan beri sürdürdükleri arkadaşlığı kardeşim diyerek dostluklarını taçlandırıyorlardı
Mehmet yaşından büyük sıkıntılar ile büyüyüp hayata devam ediyor.
Taner ise düşünmesi gerek olmayan şeyleri hayat zorlukları yüzünden düşünmek zorunda kalarak devam ettiriyor.
Peki akıllarındaki düşünceleri, davranışları bu iki dost nasıl gerçekleştirecek?
Yaşanması zor olan hayatlarında, zorlukları birlikte nasıl yenecekler?
Tüm bunların devamı " Düşünce Kurbanları" kitabında...
| Yetişkin okular için uygundur,
cinsellik ve argo içerir! |
Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi?
•
"Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-"
"Yoksa?"
"Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak.
"Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu.
"Neden?" diye sordum acıyla.
"İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"