Düşünce Kurbanları
  • Reads 947
  • Votes 159
  • Parts 11
  • Reads 947
  • Votes 159
  • Parts 11
Ongoing, First published Aug 13, 2020
Mature
Dünyamızda mutlu bir hayat yaşamak için çırpınıp, mutsuzluğa mahkûm edilmek.

Mehmet: dış yaşantısına karşı sevilen,iç yaşantısıyla düşman olan genç bir arkadaşımız.

Sıkıntıları bir sigara dumanı gibi içine çektiği gibi birgün de o sıkıntıları üfleyip içinden atmak istemesi, tek dileği idi.
Sigarasını her bitirdiğinde,mutsuzluğunun da birgün o tek dal sigaranın bittiği gibi bitecegine inanıyordu yada inanmak istiyordu.
Kaldırdığı her kadehi tek dikişte bitirdiğinde ise, çektiği zorlukları bir an bile olsa aklindan çıkarmak için bir kadeh daha dolduruyordu.

İşe yarayacak mı Mehmet?
- Pek, sanmıyorum. Ayık kafa ile yaşamaya çalışmak yorucu geliyor...

Hayatının amacı: 
Sıkıntılarını hiçe sayıp dik durmak en azından mutlu olmak

Taner:
Hayat felsefesi pek değişik olsada, amacı mutlu olma duygusunu kaybetmemek için hayata karşı mücadele vermek,insanları kısa süreliğine boş vermek te bunların arasında tabi.
Hayattaki amacı:
Çevresine doğru sözler söyleyip, mantıklı düşünüp ve düşündüğü gibi yaşamak

Mehmet ve Taner... 
Ortaokuldan beri sürdürdükleri arkadaşlığı kardeşim diyerek dostluklarını taçlandırıyorlardı

Mehmet yaşından büyük sıkıntılar ile büyüyüp hayata devam ediyor.

Taner ise düşünmesi gerek olmayan şeyleri hayat zorlukları yüzünden düşünmek zorunda kalarak devam ettiriyor.

Peki akıllarındaki düşünceleri, davranışları bu iki dost nasıl gerçekleştirecek?

Yaşanması zor olan hayatlarında, zorlukları birlikte nasıl yenecekler? 

Tüm bunların devamı " Düşünce Kurbanları" kitabında...
All Rights Reserved
Sign up to add Düşünce Kurbanları to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
AMARİS cover
SARRAF cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kara Gül  cover
İMDADIM cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover

PİNHAN MAHALLESİ

30 parts Ongoing

| Yetişkin okular için uygundur, cinsellik ve argo içerir! | Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi? • "Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-" "Yoksa?" "Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak. "Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu. "Neden?" diye sordum acıyla. "İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"