Ölümün öpücüğü kanlı bir iz bırakır.
Soğuk dudaklarının izi, iblisin eceliyle meleğin felaketini tenine kazır.
Ölmek biter de yaşamak biter mi?
Şeytanın kurduğu oyun masumu da günahkarla birlikte ağına çeker mi?
Arkanda bıraktıklarını bir kıyametin içine hapsedip kendi nefesini kestin,
Önündekilere hazır olduğuna ruhunu nasıl ikna ettin?
Tanrı Şeytan'ı cennetten sürdüğünde, Şeytan bir yemin etti.
Şeytan, ruhu dediği saman kağıdını küçük küçük yırtıp iblisler yarattı.
İblislerini insanların ruh sicimlerindeki defter yapraklarının arasına sakladı.
Dedi ki,
Bir iblisi öldürmek için, meleklerin kanına bulaman gerek ellerini.
İnsan, öldürmem dedi.
Öldürdü. Meleği de.
--------------------------
Look, look inside your eyes.
See what's living there behind your gates.
Feed your demon, touch his hair.
Kiss him goodnight and pray for waking up.
Let it eat your dreams, like a shameless rodent.
Put your nightmares instead, so it can't stand at your back.
People don't know about the poor beast.
But nightmares scare the devil, just like the sun falling to the east.
Cry, cry like a desperate whore.
Like the only dirt is on your body, not on your soul.
Gather your teardrops, make a beautiful necklace.
Let the devil wear it, although it's thorough foolishness.
Swear to your fate and give your demon a bit faith.
Now the demon desires to believe any flannel you've ever said.
Listen your blood, listen what it became.
Vain to even try to save, it died inside your veins.
Tuhaf tiplerle dolu hapishanede danışmanlığa başlayan William, aynı zamanda deli bir bilim insanı olan babasının inşa ettiği gizli laboratuvarda zorlu bir yolculuğa çıkar.