Ölümden Doğanlar - Gece'nin Masal'ı
  • LECTURAS 911
  • Votos 181
  • Partes 46
  • LECTURAS 911
  • Votos 181
  • Partes 46
Concluida, Has publicado ago 19, 2020
Geçmişe açılan puslu pencereden kafamı çıkardığımda hava karanlıktı, gökyüzünde ki yıldızlar üzerime parlarken soğuktan irkildim.

"Soğuktur." demişti annem. "Acı gerçekler her zaman soğuktur."

Geri dönmeye hazır değildim oysaki, kafam da yaratılmış bu yeni geçeklik bile benim için yeterince yorucu iken. 

Lakin geçmişimi bilmeden nasıl ben olabilirdim?

Acılar da parçası değil miydi bu gün olması gereken karakterimin?

Kimliğimi oluşturan tüm o eksik parçalar tamamlandığında neye dönüşecektim?

Öyleyse gelin, her şeyin başladığı yere... Karanlık Gece'de dolaşan gölgeleri yakalamaya gelin.


Masal Üçlemesinin İkinci Kitabıdır.
Todos los derechos reservados
Tabla de contenidos
Regístrate para añadir Ölümden Doğanlar - Gece'nin Masal'ı a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
#11yenidünya
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) de Maral_Atmc6
72 Partes Continúa
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Bir Serçe  Masalı cover
CÂNMÂNÂ - BİR ŞAKAYIK ÇİÇEĞİ MASALI 🎀  (tamamlandı)     MUÂŞAKA SERİSİ 🌿  cover
S A R E cover
KIZIL KURT_1( Alfa) cover
SICAK TEMAS cover
IŞIK DİYARI (ASTERİA) cover
Zamansızların Ardından  cover
aswium 'tk cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
KAFES | Töre Serisi cover

Bir Serçe Masalı

31 Partes Concluida

Yorgun kahveleri gözyaşları ile parlayan açık kahveler ile buluşurken genç adam derin bir soluk daha aldı. Sakin adımlarla odayı arşınlayıp da kızın yatağının başında durduğunda onun duvar dibine büzülmüş küçük bedenine baktı önce , daha sonra bakışları kızın yatağın başlığına zincirlenen incecik bileğine kaydı. Kızarmıştı. Kaşları hafifçe çatılırken , "Sen yine mi ağlıyorsun ? " dedi. Bu cevap beklemediği ve öylesine sorulmuş bir soruydu . Genç adam yorgun bir şekilde bakışlarını sadece bir masa , bir yatak , bir dolap ve bir kaç kitaptan ibaret olan boş odada gezdirdi . Ve gözleri tekrar o ürkek , yaşlı kahvelerle buluşurken , "Ağlama . " diye mırıldandı. "Çünkü serçeler ağlarsa ölür " ♣♣♣ "Bir serçenin ömrü gözyaşını dökene kadardır . "