Kızarmış mavi gözleriyle bana baktı. Ardından konuşmaya başladı. "Benim hep kötü, kalpsiz biri olduğumu düşündün değil mi? Çünkü hiç bir zaman beni anlamadın. Hiç bir zaman sevdiğin birini kaybetmedin. Ben kaybettim Kezban. Defalarca. Hepsini de onun yüzünden kaybettim. Kıskançlığım, hırsım sanki bir ateşe dönüştü. Bense içinde öylece kaldım. Sadece bir kere, bir kere o da kaybetmenin ne olduğunu bilsin istedim. Seni kaybetsin istedim. Ama olmadı. Beceremedim. Ben ya seninle kendimi kaybettim ya da ruhumun derinlerine inip bana gerçek benliğimi gösterdin. Bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var. O da, içimdeki ateş artık sadece seni gördüğünde alevleniyor."