"Geçenlerde bir film izledim. Kadının umutsuz aşkı adamın kalbine dokunamamıştı bile. Çok kızdım kadına..." Dila, elindeki silahı geniş dikdörtgen masanın üzerine bıraktı. "Neden insan kendisini sevmeyen biri için çaba harcardı ki? Kadın ne olursa olsun adamın dikkatini çekmeye çalışmıştı. Bu yüzden çok kızdım ona." Dila'nın sakin çıkan ses tonu adamın yüreğine bıçak gibi saplanıyordu aslında. "Ta ki kalbim seni tanıyana kadar." Dila'nın aşkı da umutsuzdu ve bu adamın kalbine dokunamamıştı. Oturduğu deri koltuktan kalktığı sırada haftalar önce aynı oturduğu koltukta yaşadığı haz dolu dakikalarını hatırladı. Karşısında dizlerinin üzerine çökmüş olan adamın, haftalar önce bedeninde yarattığı duyguları hatırladı. "Hoşça kal Vedat Günay." Dila, sızlayan kalbiyle birlikte sarılı kolunu tutup odadan çıkarken arkasına bakmadı. Ne adamdan bir cevap gelmişti ne de gitmemesi için bir hamle... +18