Her şey denizin karana reklam teklifi etmesi ve karanın bunu kabul etmemesiyle başlamıştı. Sonrası ise denizin reklam teklifini kullanıp karanın peşinden ayrılmamasıyla devam etmişti. &&&&&& sen! Diye bağrınca karan şaşkınlıkla maskesli kıza döndü. Yanındaki Emre de karana ve kıza bakıyordu. -evet ben? -zehir yılanı mısın?! -evet. -sen benim teklifimi kabul etmedin! &&&&&& teklifimi kabul ediyor musun? -yine mi sen. Peşimi bırak artık. Kabul etmeyeceğim. -peşini bırakmayacağım! &&&&&& Karan sinirle hızla kumandayı televizyona fırlattı. Kumanda televizyonun camının içine girmiş, televizyon kırılmıştı. Karan ellerini yumruk yapmış sinirle öylece televizyona bakıyordu. Cidden neden bu çocukla birlikte genelde başrol oynuyordu? Hem ne gerek vardı öpüşme sahnesine? Emre olayın sesiyle içeri geldi. Televizyonu görüp -hih! Neden kırıldı bu?! -yok sadece bana gülmüş! Yok sadece beni sevmiş! Bana ait olmuş! Diye sinirle oradan ayrılıp odasının kapısını sinirle çarptı.