Gördüğü her beyazı cennete çeviren, lakin siyahı iyileştiremeyen bir kızdı. Her renge dermanı vardı, siyahtan başka. Üzerinde tüm renkler solardı. Ucu siyah fırçasını değdirdiği zemin kararır, altında kalanları yutar, kendi hakimiyetini ilan ederdi. Örnek aldığı renkti siyah. Korktuğu, ancak gözünü kapadığında ona eşlik eden tek renkti siyah. Diğer renkleri sahte arkadaşları gibi görürdü. Mutlu, keyifli zamanında yanında, hüzünlü zamanında kenarda. Halbuki, siyah her zaman onunlaydı. Fırçasına uğramak isteyen renkler çoktu belli ki. Gamze, çevresi gibi renkleri de özenle seçerdi. Tabloya sıçrayan beyazı düzeltmesi kolaydı da, bir damla siyah tüketirdi sabrını. O da düzeltilmesi siyah kadar imkansız hatalar etmişti. Kendini tablolarına hapsetmiş, onlarla yaşamıştı yıllarca. Parmağının değdiği her yerde çiçek açmış, bir tek kalbinde açamamıştı o filiz. Belki de yeterince sulayamamıştı ektiği tohumu, ışığa muhtaçtı o tohum. Karanlık kalbine gün ışığı nerden uğrayacaktı? 《》《》《》《》《》《》《》《》 Ölen babasına verdiği söze uyarak ressam olan bir kızın hayatı sipariş edilen bir portreyle değişeceğine kim inanırdı? Mucizelere inanmayan bir kızın mucizesi bir portreyse? Kendisine sipariş edilen portreyi tamamlaması için bir hafta süre verilmişti, lakin ortada bir sorun vardı. Çizeceği silüetin gözlerinden bihaberdi. Fotoğraftaki adamın gözleri düşmemişti. Nereden bulacaktı onu? Kalbin aynasını nereden elde edecekti? 31.08.2020
3 parts