"Kırmızı ışığı görebiliyor musun?" diye fısıldadı boynuma. Bu beni kendimden geçirmeye yetmişken elleri bellerimde dolandı ve daha kalın daha tok bir sesle fısıldadı. "Söyle Kurnaz, kırmızı ışığı görüyor musun?" Dilim ona itaat etmek istemezken beynim mağlup olmuş ve dilime hüküm vermişti. "Görmüyorum." Uzaklaştı bedenimden, uzaklaştı ve gözlerini kısıp sahte bir tebessümle inceledi yarattığı kadını. "İşte böyle Kurnaz, o küçük beynin benim himayemde." ***