"Bak, ben eskiden böyle bir adam değildim. Duygularımı hissettirmem gereken hiçbir kadın olmadı daha önce hayatımda." Kafamı kaldırdım, mavilerimi mavilerine sabitledim. "Şimdi ben varım ama, sevgini hissetmeye muhtacım. Neden beni görmek istemiyorsun?" Derin bir nefes aldı. Gözleri bu kadar yoğun ve hisli bakarken sözleri nasıl bu kadar keskin olabiliyordu? "Sevgime mi muhtaçsın, ne de garip!" Yüzümde albenisi olmayan bir gülümseme yer edindi. "Evet, ama sen bunu da anlamazsın. Hatta ne yap biliyor musun? Git, defol git ve gerçekten sevebileceğin birini bul!" Gözlerini kıstı. "Seni gerçekten de sevmediğimi mi düşünüyorsun? Aptal, aptalsın! Senin için kendimden neler verdiğimden haberin yok!" Başımı salladım ve dudaklarımı dilimin ucu ile ıslattım. "Tamam madem öyle ya beni sevdiğini söyler, artık benim için bir kapı aralarsın. Ya da..." Sözümü bölerek ellerini saçlarının arasından hırsla geçirdi. "Seni seviyorum Alin. Bu kadar kör olamazsın!" Bağırması ile irkilsem de umursamadım. Beni seviyordu... Onu sevdiğim gibi... Wattpad'te Aşk-ı Bekâ adında yazılmış ilk hikayedir! Bütün hakları ile şahsıma aittir...
33 parts