Yasak Meyve: Nar.
  • Reads 325,508
  • Votes 16,231
  • Parts 44
  • Reads 325,508
  • Votes 16,231
  • Parts 44
Ongoing, First published Sep 27, 2014
O bana yasaktı, ama ben ona değildim.

O beni kaybetmeyi göze alamazdı ama ben alırdım.

Ben karanlıktan korkardım ama onun karanlığında korkmuyordum.

Belki onu bana saplantılı hale getiren aptal bir oktu.

Ama benim onun kaba, sert, korumacı, kırıcı, karanlık hallerine saplantılı olmamın hiç bir nedeni yoktu.

Ona aşık olmayı hiç düşünmemiştim. Ama ben ona aşık olmuştum. 

Ve bu bizim birbirimizde bulduğumuz tek ortak noktaydı.

Yasak olan bana tatlı gelirdi. Ama bu yasağın bu kadar acı olacağını hiç düşünmemiştim.

Tıpkı sıradan bir narın bana hayatım boyunca acıyı ve zevki tattıracağını bilmediğim gibi.

--------

"Ben kendimi tanıyamıyordum. Ve en acısı seni tanıyordum her gün biraz daha. Sevilemeyecek bir adam olduğunu görüyordum her geçen gün."

_____________

"Gitsin istedim. Benden kilometrelerce uzaklaşsın.  Ama sonra yine bana gelsin istedim. Gittiği yer de geleceği yer de ben olayım istedim."
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Yasak Meyve: Nar. to your library and receive updates
or
#2hades
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
KIZIL GECE  by DuruMavii
85 parts Complete
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN HİKAYESİ cover
UZAK IŞIKLAR "Kanlı Ay" cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
küçük ayı ve büyük ayılar cover
Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü) cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
KIZIL KURT_1( Alfa) cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
KIZIL GECE  cover
Ejderhanın Tutsağı cover

GECENİN HİKAYESİ

56 parts Complete

Sıradan bir günün akşamında, geçmeye çalıştığı köprüden nehre düşmek üzereyken ölüm tarafından kulağına fısıldandı. "Uzatılan buz gibi soğuk bir el bütün hayatına dokunacak." Bağımlılar ve Avcılar bu kez sıradan bir hayatın hayalini kuran, geceye doğmuş bir kız için karşı karşıya gelecek. Siyahla beyazın, geceyle gündüzün, iyiyle kötünün anlamını yitirdiği bir iç savaş. Zihin çıkmazı. Yaşam mücadelesi. Sarsıcı bir kısır döngü. Issız bir kasaba. Kusurlu bir kalp. Uçurumun diğer tarafına, gölgelerin arasına hapsedilmiş kayıp bir ruh. Önce sahip olduğu her şeyi elinden alacaklar ve siz bunu her bir satır arasında hissedeceksiniz. Hayata tutunacak bir neden verecekler, "Yapma!" diye haykırmak isteyeceksiniz. Bu hikâyenin masumu yok. Bu bir aşk hikâyesi değil, nefret hikâyesi. Gecenin soluğunu ensenizde hissedeceğiniz, okurken sıcak bir kahveye muhtaç olacağınız kadar soğuk bir hikâye. #Aylema #Aşeka #Dora #Amely