"Her yer karanlık, hiçbir şey göremiyorum. Sanırım minik bir mahzenin içindeyim. Rutubet kokusu geliyor burnuma. Ellerimi taş duvarlarda gezdirerek kapıyı arıyorum. Ellerimi sürte sürte ilerliyorum. Örümcek ağları elime yapışıyor ama önemsemiyorum. Ayaklarımı yerde sürterken bir şeye çarpıyorum. Aşağı eğilip ellerimle çarptığım şeyi inceliyorum. Sanırım demirden yapılmış bir kutu. Kutuyu sallıyorum, içerisinde bir şey bir sağa bir sola vuruyor. Kutuyu ellerimle açmaya
çalışıyorum ama başaramıyorum..."
"Belli belirsiz bir sırıtış dudaklarına kadar geldi ve kendini hemen toparlayarak Sariah'a "Üzgünüm, seni tanımıyorum. Kütüphaneyle aran nasıl bilmiyorum," dedi ve içinden gülmemeye çalışarak "Bilmeliydim, " dedi.
"Sence neden onu okuyamadım?" dedi derinden gelen bir erkek sesi.
"Okuyamadığına emin misin?" diye sordu sabırsız bir kadın sesi.
"Eminim! Kafasının içi çok karışıktı. Anlattım sana!" dedi erkek sinirle.
"Yarı insan sonuçta. Hepsi öyledir belki de," dedi pek de umursamayan
bir sesle.
"Hayır, değil. Leigh'inle de alıştırma yaptım. Onda böyle olmadı..."