"Fotoğrafı burda."
Elif, önüne atılan birkaç fotoğrafa rağmen hala karşısında duran babasına ve amcasına bakıyordu.
"Bak incele. Yakışıklı bir tip, zengin de. Bizi idare eder, hatta krallar gibi yaşarız evelallah. Biraz deli falan ama idare edersin artık."
Lal olmuştu dili. Ne diyeceğini bilmiyordu. İçinde öfkeden patlayan yanardağların haddi hesabı yoktu, fakat karşısında duran iki adamın umurunda bile değildi bu. Birisi babası diğeri de asla evlerinden gitmeyen amcasıydı. Ama hayır, Elif ikisine de sadece para düşkünü diyordu çünkü daha başka bir ifade şekli bulamıyordu ikisi için.
"Hadi kızım. En fazla bir iki gün daha dayanırsın sonra hayatın daha güzel olacak."
"Baksana Hakan abi dili tutuldu yeğenimin. Ee bu kadar yakışıklı ve zengin görünce ben de Elif gibi olurum yeminle."
Elif, tiksinti ile baktı suratlarına. Bu evden kaçmak ve bir daha bu ikisini görmek istemiyordu ama gidecek tek bir yeri bile yoktu. Annesi yoktu, bir arkadaşı veya ona iyi davranan bir başka akrabası bile yoktu bu hayatta. Yapayalnızdı sadece, kaderi o doğarken yazılmış ve öyle gidiyordu.
Derin bir nefes aldı ve elindeki tepsinin kenarını olabildiğince sıktı. İstemiyordu evlenmek falan, sadece okumak ve hayallerine ulaşmak öğretmen olmak istiyordu. Bu durumdan kurtulmak ve bir daha ne babasını ne de amcasını görmek istiyordu.
"Akşama hazır ol bu arada kızım. Oğlan da babası da sana bakmaya gelecekler. Ha bir de ablası var, nişanlı mıymış neymiş. Genç olsaydı kuzenin Arda'ya verirdik bak kaçtı güzelim kız !"
Amcası ile babası aralarında gülüşürlerken sinirle tepsiyi kenarda duran masaya koydu Elif. Daha sonrasında tek kelime etmeden odasına geçti.
•
Kapak Tasarımı ; @ffeyfeyy