Her şey bir kayıpla başladı ve kayıptan doğan dört cinayetle de gözlerini ölüm meleğine açtı.
Ölüm ise arkasın da sadece iki boşluk bıraktı.
Yalnızlığa mahkûm edilmiş iki ruh, hissizleşen iki kalp.
Acı içinde ki kalpler ise intikam anını kovalıyordu.
Akan kanlar, dökülen yaşlar, tutulan yaslar; intikam ateşiyle körükleniyordu.
Hedefi ortadan kaldıran yok eden kor, bu defa hedefi yanında tutacaktı, onunla yaşayacaktı, ona aşık olacaktı.
Asıl garip olan da hedefte ona aşık olacaktı.
İşte her şey tam da o gece başladı. Yıllar sonra da kendisini kaldığı yerden devam ettirdi.
Herkesi kader bağlardı ama onları bir kayıbın ardında yatan dört cinayet bağladı.
Onları hem birbirine bağlayacak, hem ateşleriyle yakacaktı.
Onlar cehennemi yaşayacaktı.
Bu kitabın kurgu tarihi 15 Ağustos 2020 'dir.
Bu kitap 18 Eylül 2020 'den itibaren yazılmaktadır.
#GöktenDökülenKor adında yazılan ilk kitaptır.
"Soyun!"
"Ne?"
Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster."
Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı.
"Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum.
Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı.
"Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı.
İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum.
Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı.
"Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu.
Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk.
"Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz."
Burada neler olduğunu anlamıyorum.
Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim."
Burada gözlük takan sadece bendim.