Kaşları derinden çatılmışken dudakları üst dudağımı kavrayıp ısırdı. Elleri kazağımın altından sırtımı okşadı. Dudaklarım, onun boyundurluğu altındayken konuşmak için ağzımı araladım fakat o sanki tek bir kelimemle vurulup kanlar içinde kalacakmış gibi dilini ağzımın içine itip buna engel oldu. Beni susturdu, belki de bu gece konuşmaya en çok ihtiyacı olan oydu. Biryan. "Biryan," diye fısıldadım kesik nefeslerimin arasından. Dudaklarımdan ayrılan dudakları çenemden boynuma doğru sürünürken kafam arkaya doğru yattı ve tırnaklarım ensesine battı. "Benim yaralı olduğu kadar yaralayanım." "Ferimah," dedi tıpkı benim gibi. "Kalbimin ahı... Benimle öyle bir seviş ki ben boynuma dolanan veballerin kirinden arınayım."